• Nombre de visites :
  • 1278
  • 24/10/2007
  • Date :

ABD Acı Sonun Başında

amerika

  ABD’nin, Büyük Ortadoğu Projesi olarak bilinen “Yeni Yüzyıl Projesi” tam bir fiyaskoya dönüşmek üzere. Yüz milyarlarca dolar harcanarak ve böbürlenerek lanse edilen strateji aslında çökmüş vaziyette. Dünyanın tek küresel aktörü ABD’nin süper teknolojik silahları, Iraklının ve Afganistanlının vatan ve bağımsızlık mücadelesi karşısında çaresiz kalmıştır. ABD, silah gücüyle savaşı kazanabilir ama o ülkelere sahip olabilmesi mümkün değildir. ABD ve işbirlikçileri Afganistan’da dayanılmaz bir direnişle karşı karşıya ve bu direniş her geçen gün daha da artıyor.

  ABD 10 Ekim 2006 gecesi ise Irak’ta savaşın başladığı günden bu yana en büyük şoku yaşadı. Bu dehşet ABD’yi de işbirlikçilerini de şaşkına çevirmiş durumda. ABD’nin bütün dünyadan gizlediği bu olay, Bush yönetimini de Blair yönetimini de köşeye sıkıştırdı.

Direnişçiler ABD Üssü’nü Teslim Alıyordu

  Güvenilir kaynaklardan gelen bilgilere göre 10 Ekim gecesi saat 23:45 sıralarında Bağdat’ta bulunan ABD üssü dört koldan saldırıya uğradı. Aralıksız bir buçuk saat süren sürekli saldırılarda o gece 67 ABD personeli öldü. Yüzden fazla da yaralı vardı. Amerikan ordusu bu saldırıda çok büyük miktarda mühimmat kaybı da yaşadı. Ağır yaralılar Almanya’da bulunan ABD üssüne sevk edildi. Ölen bazı yaralılarla birlikte ABD’nin bu olayda ölen asker sayısı 75’i geçti.

  Bu olay savaşın başından bu yana ABD’nin en büyük toplu kaybını oluşturuyordu. Amerikan askerlerinin aldığı bu darbe şimdiye kadar fazla zayiat almayan İngiliz güçlerini de sarstı. İngiltere Genelkurmay Başkanı benzer olayların kendi başlarına da gelmeden vaziyeti kurtarmak için İngiliz hükümetine malum çıkışını yaptı ve İngiltere’nin Irak politikasını eleştirdi. Büyük hatalar yaptıklarını da itiraf etti. İngiliz Genelkurmay Başkanı General Richard Dannatt"ın “Askerlerimizi derhal çekelim, aksi halde Irak"taki güvenlik sorununun altında kalırız” uyarısını, Amerikalı subayların benzeri açıklamaları takip etti. İngiliz Genelkurmay Başkanı’na hükümet ve diğer siyasi partilerin tepkilerinin hemen ardından Afganistan’daki NATO Komutanı İngiliz general’in feryadı duyuldu. Çünkü Irak’ta bunlar yaşanırken Afganistan’da her geçen gün artan direniş tırmanıyor ve işgalcileri perişan ediyordu.

Vietnam İtirafı Sonun Habercisi mi?

  Geçtiğimiz ay ABC televizyonuna konuşan George Bush’un “Irak’ın her geçen gün Vietnam’a benzediği” itirafı ise artık başarısızlıkların gizlenemez noktalara geldiğinin apaçık bir göstergesiydi. Kısacası Bush ve işbirlikçileri çuvallamış durumdalar.

  Burada üzerinde durulması gereken çok önemli bir konu da Afganistan ve Irak’ta direnenlerin bu başarıyı nasıl sağladıkları. Direnişçiler, bu gücü nereden ve nasıl alıyorlar? Konuyla ilgilenenler bunu anladıkları zaman ABD ve müttefiklerinin “Yeni Yüzyıl Projesinin” geri kalan kısmında başarı şansının olup olmadığını da çok kolay anlayacaklardır. Ama hatırlatalım Afganistan’da da, Irak’ta da direniş azalmayacak ve daha da artacaktır. ABD’de yapılacak kongre seçimlerinin sonuçlarını da Iraklılar ve Afganlar belirleyecekler. Kongre seçimlerinden sonraki gelişmeleri daha dikkatli izlemek gerekir.

  Bu arada yakında Irak hükümeti dağılırsa sürpriz olmamalı. Irak Başbakanı Maliki’nin Ekim ayındaki Ankara ziyaretini iptal etmesi gerekçe gösterildiği gibi Bağdat’taki kum fırtınasından değil, Iraklıların direniş fırtınası ve iç karışıklıktan kaynaklanıyordu.

  Kısacası ABD ve destekçilerini hiç iyi günler beklemiyor. Bush yönetimi, göreve geldiği günden bu yana dünyayı terör yumağına çeviren çılgın ve acımasız politikaları ile hem Amerikalıları paranoyak hale getirdi hem de dünyayı korkular gezegeni haline.

  Amerika’nın Irak’tan çekilmesi sadece Irak’tan çekildiği anlamına gelmez. Bu, Büyük Ortadoğu Projesi’nin de sonu demektir. Hatta bununla da bitmez. Büyük Amerikan İmparatorluğunun içine kapanması ve küçülmeye başlaması anlamına gelir.

ABD’nin Irak’tan çekilmesi BOP’un da Sonu Olur

  Neoconlar ve müttefikleri düştükleri bataklıktaki feci durumdan suhuletli bir çıkış yolu arıyorlar. Amerika’da başkan tarafından görevlendirilen bir grup bu konuda alternatifli raporlar hazırlıyor. Fakat bulunan alternatifler kötülerin en iyisini seçmeye dayalı. Amerikan imparatorluğu acı sonun başında bulunuyor. Amerika’nın Irak’tan çekilmesi sadece Irak’tan çekildiği anlamına gelmez. Bu, Büyük Ortadoğu Projesi’nin de sonu demektir. Hatta bununla da bitmez. Büyük Amerikan İmparatorluğunun içine kapanması ve küçülmeye başlaması anlamına gelir. Dünyaya ve kendi halkına karşı rezil olan Bush yönetiminin, yıpratıcı bir kampanya ile karşı karşıya kalması ve gerisi tahmin bile edilemeyecek gelişmeler.

Rusya’nın İnzivası Bitmeden ABD’nin İnzivası

  Unutmayalım ki Sovyetler Birliği de insanlık dışı yöntemler ve yayılmacı politikalarla bir zamanlar dünyayı titretiyordu. Seksenlerin sonunda birkaç sene içinde darmadağın oldu. Bu tür heterojen yapılardan oluşan büyük ülkelerin dağılmaları da gürültülü ve hızlı oluyor. Acımasız ve aşırı yayılmacı Amerika"nın da sonu farklı olmayacaktır. SSCB’nin dağılmasından sonra onun mirasçısı Rusya, 1990 yılından itibaren yirmi yıllık bir “inziva” dönemine girmişti. İçe kapanma, siyasi, iktisadi, sosyal ve askeri açıdan yeniden yapılanma ve tamir dönemi. Muhtemelen Rusya’nın bu inziva dönemi bitmeden ABD’nin inzivası başlayacak gibi görünüyor. Amerikan devlet adamlarının bunu fark edip erken tedbir almaları halinde bu dönem gecikebilir. Ama sadece gecikebilir. Bu acı sonu ortadan kaldıramaz. Cilalı sözlerle dünyayı kandırma dönemi sona erdi. Artık halkların gözü açıldı. Şimdi bir süre sonra geçmişin hesabını sorma dönemi başlayacak.

  Amerikan yönetiminin içine düştüğü bu durumu en iyi anlayan lider Putin’dir. Dünyanın tek süper gücünün içine düştüğü trajik durumu Putin, muzip bir tebessümle izliyor olmalı.   

Eh dünyanın halleri işte 

Alper Tan


Amerika İrana Niçin Kabadayılık Yapamaz

Irak- ABD Anlaşması ve Yeni İşgal

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)