• Nombre de visites :
  • 3590
  • 24/10/2007
  • Date :

TASVİR-İ FÂTIMÂ

TASVİR-İ FÂTIMÂ

 

 

Bostân-ı Âl-i İmrân, zikretse Zehrâsı'nı

Ağlar kamu kâmurân, fikretse nefhâsını

 

Bûhur-u Meryem ile, nûş ederken melekler

Fâtımâ remzi ile, cûşa gelmiş felekler

 

Âsîye'nin alnında, Betûl yıldızı vardı

Fir'avn'ın sarayında, Süreyya izi vardı

 

Nemrud'un âteşini, söndüren suyun adı

İbrâhîm'e gül olan, göz yaşının soyadı

 

İsmâil'in anası, ayağın çöle vurdu

Kevserî marifetle adını Zemzem koydu

 

Hatice'ye müjdeler, Beytullah kızı doğdu

Kehkeşanlar tahtında, Zühre yıldızı doğdu

 

Sanırsın zerafette ilahî nakış idi

İri siyah gözleri, nûrânî bakış idi

 

Sâkin, yavaş konuşur, sözleri inci idi

Tasvîr-i hal ne mümkün, sanki bir inci idi

 

İtret-i Mustafâ'nın, emsâl-i cismi idi

Fıtrat-ı Enbiyâ'nın, temsilî resmi idi

 

Ehl-i Beyt Dergâhı'nın gün görmeyen güneşi

İstemezdi dünyayı, babasının bir eşi

 

Sultân-ı Enbiyâ ki, kıyâm ederdi O'na

Cibril dahî imrenir, selâm ederdi O'na

 

Sırr-ı "Nefsin vahide", Fâtımâ'da cem olur

İrfân ile zikretsem, gündüzler gecem olur

 

Veysel Hocam hatır et, dâimâ ve dâimâ

Ne söylesen söz yetmez, Fâtımâ'dır Fâtımâ

  

                                        Veysel Menekşe

                                         13-Ekim-1996

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)