Yüce Allah"ın Şefâati
Yüce Allah çeşitli ayetlerde şefâati kendine isnat etmektedir; örneğinNULL Allah"tan başka şefâat ediciler mi edindiler? De kiNULLquot;Ya onlar, hiçbir şeye mâlik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa? De kiNULLquot;Şefâatin tümü Allah"ındır. Göklerin ve yerin mülkü O"nundur. Sonra da O"na döndürüleceksiniz.[1] Yine şöyle buyururNULL O"nun dışında bir yardımcınız ve şefâatçi olanınız yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?[2] Başka bir yerde iseNULL için O"ndan başka ne bir velileri vardır ve ne şefâatçileri.[3] Yine buyuruyor kiNULL (Kur"ân"la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah"tan başka ne bir velisi, ne de bir şefâatçisi vardır.[4]
Yukarıdaki ayetlerin aşağıdaki ayetlerle hiçbir çelişkisi yokturNULL"nun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefâatçi olamaz.[5] İzni olmaksızın O"nun katında şefâatte bulunacak kimdir?[6] O gün, Rahman (olan Allah)"ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefâati bir yarar sağlamaz.[7] O"nun katında, kendisine izin verdiği kimsenin dışında şefâati yarar sağlamaz.[8] Rahmanın katında ahid almışların dışında (olanlar) şefâate mâlik olmayacaklardır.[9] Onlar şefâat da etmezler; (kendisinden) hoşnut olunandan başka.[10] Bu ayetlerin arasında çelişki olmamasının delili şudurNULLüce Allah sâlih kullarına şefâat etmeleri için izin veriyorsa şüphesiz bu şefâat da Allah"tan sayılır. O hâlde yine de Allah"tan başka hiçbir şefâatçi olmayacaktır
Yüce Allah"ın Velâyeti
Kur"ân-ı Kerim"de yüce Allah"ın velâyetine (emir sahibi olduğuna) dair birçok ayet var. Bunlardan bazıları şöyledirNULLçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah"ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah"tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.[11] Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah"ındır. Ve sizin Allah"tan başka veliniz de, yardımcınız da yoktur.[12] Küfre sapanlar, beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten biz, cehennemi kâfirler için bir durak olarak hazırlamışız.[13] Bu ayetlerin aşağıdaki ayetle hiçbir çelişkisi yokturNULL veliniz, ancak Allah, O"nun Resulü, namaz kılıp da, rükû" hâlinde zekât veren müminlerdir.[14] Evet Benim velim, emir sahibim Allah, Resulü, namaz kılan ve rükû"da zekât veren müminlerdir. dediğimizde Allah"a ortak koşmuş olmuyoruz. Çünkü mutlak velâyetin Allah"a ait olmasıyla birlikte, velâyet hakkını Peygamber"ine (s.a.a) ve namaz hâlinde zekât veren müminlere, yani Emirü"l-Müminin Ali"ye (a.s) veren O"dur. Babaya, çocuklarının velâyetini verdiği gibi onlara da bütün müminlerin velâyetini vermiştir. Bütün bu alanlarda Allah hâkim, mâlik, şefâatçi ve velidir. dememiz doğru olduğu gibi, bir insan hakkında da, Falanca, hâkim, mâlik, şefâatçi ve velidir. dememiz doğru olacaktır. Bunun en bariz örneğini şu ayetlerde görmek mümkündürNULL melekler, kendi nefislerinin zalimleri olarak onların canlarını aldıklarında.[15] Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarındaNULLâm size, derler.[16] De kiNULL vekil kılınan ölüm meleği, sizin hayatınıza son verecek, sonra da Rabbinize döndürülmüş olacaksınız.[17] Allah, ölecekleri vakit canları alır.[18] O hâlde biri kalkar da, melekler ölüm vakitleri geldiğinde Allah"ın izniyle insanların canlarını alırlar, derse ne yalan konuşmuş olur ve ne de Allah"a şirk koşmuş olur. Yine, ölüm meleği (Azrail) insanların canını vakitleri gelince Allah"ın izniyle alır derse, yine yalan söylemiş olmaz; bu sözüyle Allah"a ortak da koşmuş olmaz. Çünkü bu beyanla yukarıda söylediğimiz, Allah, ölecekleri vakit canları alır. ifadesi arasında herhangi bir çelişki yoktur. Zira her iki durumda da canları alan tek zat Allah"tır ve bu konuda hiç kimse onunla ortak değildir.[19] Yüce Allah"ın daha önce zikrettiğimiz sıfatlarında da durum aynıdır.
[1]- ZümerNULL-44
[2]- SecdeNULL
[3]- En"amNULL
[4]- En"amNULL
[5]- YusunNULL
[6]- BakaraNULL
[7]- TahâNULL
[8]-Sebe"NULL
[9]- MeryemNULL
[10]- EnbiyaNULL
[11]- TevbeNULL
[12]- BakaraNULL
[13]- KehfNULL
[14]- MaideNULL
[15]- NahlNULL
[16]-NahlNULL
[17]-SecdeNULL
[18]-ZümerNULL
[19]- Bu istidlal Şeyh Saduk"un Tevhid kitabında, İkiliğe Tapanlara ve Zındıklara Reddiye babında, s.241"de Emirü"l-Müminin Ali"nin (a.s) buyruklarından alınmıştır.
Hadislerde Şefaat
Şefaat nedir?