• Nombre de visites :
  • 723
  • 28/4/2013
  • Date :

İbadetin Fıtri Oluşu -2

ibadetin fıtri oluşu

Bazı insanlar büyün kemalleri kendinde toplanmış o zatı fıtrat gö-züyle görürler ve bu sebepten de ona aşıktırlar. Hem de nasıl bir aşık! Öylesine bir aşk besliyorlar ki İbn-i Ziyad gibi cahil biri meclisinde Hz. Zeyneb'e karşı cesaret edip, "Gördün mü Allah seni ne yaptı?" deyince Hz. Zeynep kalktı ve şöyle cevap verdi: "Ben güzellikten başka bir şey görmedim…Annen ölümüne ağlasın ey İbn-i Mercane"

Yani sen anlamıyorsun çünkü körsün. Anlamadığın için ölmelisin. Ben Kerbela olayında Allah'tan güzellikten başka bir şey görmedim. Eğer ben kardeşimi verdiysem Allah yolunda verdim, eriştiğim derk ettiğim Allah yolunda. İnsan Allah'a eriştiği zaman bütün ibadetler, cihat, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak, Allah'ın dostlarını se-vip, düşmanlarına düşman olmak, bütün bunlar onun için fıtri bir iş haline dönüşür. Başka bir deyişle derk edilen bir iş haline gelir. Al-lah'ı bulmak ve derk etmekle kalmaz, insanın namaz kılması gerekti-ğini de derk eder.

İnsanın eğer insan olmak istiyorsa oruç tutması ge-rektiğini derk eder. Oruç insanın Allah'ın ahlakıyla ahlaklanması ve ona benzemesidir. Eğer insan kemale ulaşıp kamil insan olmak isti-yorsa Allah'a yakın olması gerekir. bir insan Allah'ı bulup ona eriştiği zaman artık hums, zekat, kanun ve eşitlikle yetinmeyecek, belki infak etmek onu için fıtri ve makbul bir şey olacaktır.

Özet olarak bütün İslamî ibadetler fıtridir. Derk ve hissedilen bir iştir. Eğer biz de derk etmek istiyorsak, perdelerin kaldırılması gerekir. Bu toplantıda bulunup da benim gibi Rabbini bulamayanlar varsa, bilsin ki hastadır, bu toplantıda bulunanlar arasında namazın kendisine ağır geldiği benim gibi bir kimse varsa, hasta olduğunu bilmelidir.

İnsan bazen acıkır ama hasta olduğu için açlığını hissetmez.

İki gündür yemek yemiyor, onu serumla yaşatıyorlar, çünkü onun yemek yemeye meyli yok, neden? Çünkü hastadır. Hasta olduğu için o hissi iş yapamıyor. Eğer bu toplantıda bulunup ta benim gibi Allah yolunda infak etmenin kendisine ağır geldiği kimseler varsa, hasta olduğunu bilmelidir. İki üç gün yemek yemediği halde yine de yemeğe karşı meyli olmayan kimse gibidir. Yani açlığını hissetmiyor. Bu artık o yere ulaşmıştır ki bütün perdeler bir birinin ardı sıra kendisine engel olmuş; dünya, rezil sıfatlar ve sonuçta Allah korusun günah üstüne günah,

onu çok kötü bir konuma sürüklemiştir. Öyle ki artık bu insan namazın ruhun gıdası, orucun Allah'a benzeme vesilesi ve bir kamil insan için en yüce lezzet olduğunu derk edememektedir.

Peygamber-i Ekrem (s.a.a)'in zamanında bir koyunu kesip paylaş-mışlardı. Peygamber-i Ekrem efendimiz geldiğinde ondan bir şey ka-lıp kalmadığını sorduğunda, "Ya Resulullah sadece boynu kaldı, hep-sini Allah yolunda verdik." dediler. Resulullah (s.a.a), "Hayır hepsi kaldı deyin, belki sadece boynu fani oldu,

çünkü boynunu Allah yolunda vermediniz" diye buyurdu. Allah yolunda infak Allah'ın evini tavaf etmek, Allah yolunda can vermek, Allah'ın dinin yaymak, Allah'ın dostlarını sevindirmek, düşmanlarını düşman bilmek, delil ve kanıt isteyen bir şey değildir.

"Delil ve istidlal peşinde koşanların ayağı tahtadandır"

İstidlal ve delil benim ve benim gibiler için iyidir.

İstidlal düşman için iyidir. Siz hepinizin usul-i dinde istidlal sahibi olmanız gerekir. Ama bu istidlal sağlam olmayan bir sopaya benzer.

"İstidlalcilerin ayağı tahtadandır

Tahta ayak ise çok dayanıksızdır"

Yani asla işe yaramıyor, dayanıklı değildir. Bu toplantıda burhan-i sıddikin'i çok iyi tahlil edenler olabilir. Molla Sadra'nın hareket-i cevheri (özsel devinim) ve cismani (nesnel) diriliş felsefesini çok iyi bir şekilde ispat edenler bulunabilir. Ama acaba ibadet bunlar için fıtri bir şey haline gelmiş midir? Allah'ı fıtratıyla ispat eden bir kimsenin okuma yazmaya dahi ihtiyacı yoktur. Nice okuma yazma bilmeyen insanlar vardır ki filozof kimselerden daha üstün ve güçlüdürler. Çünkü perdeleri bir kenara itmiş,

Allah ile olan rabıtalarından dolayı nuraniyet elde etmişlerdir. Bu yüzden namaz, oruç, Allah yolunda yapılan infak, müstahap ve farzlar, özellikle günahlardan kaçınma, bunların kalpleri üzerinde etki yaratmıştır. Ateşteki demir gibi ateşin rengine bürünmüşlerdir. Veya ateşin üzerinde alevlenen odun gibi ateşe dönüşmüşlerdir. Böyle bir kimsenin okuma yazmaya ihtiyacı yoktur. Bu iş kalp ister, temizlenmek ister, günahlardan kaçınmak ister.


İbadetin Fıtri Oluşu -1

İslamda İbadet ve Temizlik

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)