• Nombre de visites :
  • 4230
  • 13/4/2013
  • Date :

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(4.Bölüm)

velayet-i fakih şehid mutahhari’nin bakış açısından

Bu yetkiler Peygamber (s.a.a.)’den İmamlar’a (a.s.) ve onlardan da müslümanların şer’i hâkimlerine nekledilir.

Fakihlerin günümüzde de kabul gören, yaptıkları bir çok çözümler yada haram etme hükümleri bunun temelinde olmuştur.

Hâkimin çözümleme ve haram etme hükümlerinde yetkileri toplumsal maslahat, yararlar ve zaman gereksinimlerine uyarak işlerin bir birine karışmasından farklı olup sadece fakihe verilen yetkiler yüzündendir (1).

Şehid Mutahhari gıybet döneminde din alimlerinin rolü, dinin kendi içinde fakihler için dikkate alınan yetkiler, genel ve ayrıntılı kanunlar yasama hakkında fakihler için ilâhi hakimiyet hakkı verilmesi ve hükümlerin uygulanması konusunda bazı ilginç ve çözücü çözüm yollarına işaret etmiştir:

Bazen bir fakih dinde gelen kesin belgeli bir helal konuyu aklın onda keşfettiği fesatlık yüzünden haram edebilir yada bir vacibi haram ilan edebilir yada haram bir konuyu aklın keşfettiği daha üstün bir maslahat yüzünden vacib ilan edebilir.

Din fakihinin kendisinden çıkardığı bir hüküm  değildir. İslamın kendisi fakihin önüne koyduğu bir yoldur. Fakihler gıybet döneminde ümmetin Peygamber’inin (s.a.a.) işini yapmaktadırlar; başka bir deyiş ile yapmalıdırlar (2).

Şehid Mutahhari İslam şeriatında din alimlerinin rolü ve onların büyük görevleri hakkında şöyle yazıyor:

Bilim asrı olan son Peygamber döneminde din alimleri İslamın genel ilkelerini bilmekle ve zaman ile mekanın koşullarını tanımakla o genel ilkeleri zaman ve mekan gereksinimleri ile tutuşturup ilâhi hükümleri çıkarmaya yetenekleri vardır.

Bu işin adı içtihaddır. İslami ümmetin layık alimleri tebliğci peygamberlerin bir çok görevlerini ve şeriat getiren peygamberlerin de kendilerinden bir şeriat çıkarmadan bir kısmını içtihad işlemi ve ümmetin liderliği görevi ile birlikte yapmaktadırlar (3).

İslamın ideoloji boyutunda özelliklerini sayarken toplumun haklarının bireylerin hakkına önceliği olduğunu ve bu ikisi arasında çekişme konusuna işaret ederek şöyle yazıyor:

Toplumun hakkı bireyin hakkına ve genel hak özel hakka önceliği vardır ve çekişme olduğu takdirde ise dîni hâkim karar verir (4).

1-    Siyasal liderlik ile fetva ve yargılamanın mukayesesi: Şehid Mutahhari toplumun siyasal liderliğini gıybet döneminde fetva ve yargıda olduğu gibi peygamber ve imamların hilafeti olarak sayıp onun mukaddes olduğunu söylüyor ve şöyle açıklıyor:

Bu makamların üçü de mukaddestir ve Allah tarafından belirlenmelidir. Şimdi, ya özel olarak ya da genel olarak onun koşullarını zikretmiş olmalıdır... buraya kadar İslami ilkeler bakımından hiç bir tartışma yoktur (5).

Çeviri:Ürün Özedönüş


1-         İslam ve Zamanın Gereksnimleri/cilt2, 90-92

2-         İslam ve Zamanın Gereksnimleri/s.30

3-         Vahiy ve Nubuvvet/s. 50

4-         Vahiy ve Nubuvvet/s. 152

5-         İslam ve Zamanın Gereksnimleri/ cilt 1, s.99

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(3.Bölüm)

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(2.Bölüm)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)