Din Her Zaman Gereklidir [2]
Allahın peygamberleri erişebilir bilimlerde ve aklın bağımsız konularında da insanın isitidat ve dehasını çalıştırmaya sevketmişlerdir. Ancak onların davetlerinin asıl konusu kayıptan perdeyi çekip insan için bilimsel ve marifet konularını açıklamaktır.
İkinci Aşama:
Bu aşamada ilk olarak yukarıdaki varsayımın bir doğru varsayım olup pratikte varolduğunu ve ikinci olarak ileri sürülen kuşkunun eksik ve yetersiz olduğunu göstermek istiyoruz. Birinci konuya gelince bu cevabın İslam dinini ve Kur’an’ın hak olduğunu kabullenmiş bir kişi için faydalı ve kabuledilebilir olacağını söylemeliyiz. Bir örnek ile başlasak iyi olacaktır:
Günümüzde faiz konusu dünyanın bir çok yerindeki bankacılık sistemlerinde çok olağan ve kabuledilmiş bir konudur ve hatta sayısı az olmayan yerlerde banka sisteminden dışarıda da faiz alma ve tefecilik yapılmaktadır. Allah’ın bu konuda çok şiddetli nehyettiğini biliyoruz. Allah-u Teala Bakara sûresinin 278.ci ayetinde şöyle buyurur: ‘يا ايها الذين آمنوا تقواالله و ذرو ما بقي من الربا ان کنتم مۆمنين’
‘Ey iman edenler! Allah’tan sakının, faiz alacaklarınızdan geriye kalanı almayı bırakın; eğer sizler müminlerseniz.’
Ve sonraki ayette ise şöyle buyurur: ‘فان لم تفعلوا فاذنوابحرب من الله و رسوله’ ‘Eğer bunu yapmazsanız, Allah’a ve O’nun Resulü’ne karşı harp ilan etmiş olursunuz.’
Bellidir ki, Allah-u Teala’nın menetmesi hem de bu şiddetle faiz almanın insan için ne kadar zararlı olduğunu göstermektedir. Şimdi bizim sözümüz budur ki, insanın sınırlı aklı bu büyük günahın ebedî saadetinde bıraktığı etkiyi kavrayamaz; bunun en belirgin nedeni dünyanın bir çok yerinde faiz almanın geniş biçimde yaygınlaşmasıdır. Şu konu ilginçtir ki, Kur’an-ı Kerim’in nüzul ettiği zaman da –yani yüzyıllarca önce- faiz alanlar aynı seviyede cahillermiş. Kur’an-ı Kerim onların dilice şöyle diyor: ‘قالوا انما البيع مثل الربا’ ‘onlar şöyle dediler: alışveriş tıpkı faiz gibidir.’ (Bakara sûresi, ayet 275)(yani alışveriş helal olduğu için faiz de helaldır.) Buna benzer sözler bir çok günahların da hakkında söylenmektedir örneğin dedikodu yapmak, yalan söylemek, içki içmek vb. Hatırlatmalıyız ki, bu konu aynen ibadetler ve vacib işler hakkında da geçerlidir yani din söylemeyene kadar hiç kimse namaz, oruç yada İslamın malî hükümlerinin ne kadar faydalı olduğundan haberdar olamaz.
Kur’an-ı Kerim’in insani bilimsel kitapları ile en temel farklarından biri budur ki, insani bilimlerin temel öğretim ilkeleri ulaşılabilir bilimlerin başkalarına iletilmesidir ancak Kur’an-ı Kerim’de öğretim ilkesi insanların vahiy ışığından faydalanmaksızın ulaşabilmedikleri bilimler ve maarifdir.
Din Her Zaman Gereklidir [1]
Dini Allah’a Has Kılmak (1)