• Nombre de visites :
  • 791
  • 9/6/2012
  • Date :

Mekke ve Peygamberliğin başlangıcı -3

mekke ve peygamberliğin başlangıcı

4- İlk Karşılaşma ve Akrabaları Uyarma Dönemi

İslâm'ın haberinin Arap Yarımadası'nın her tarafına yayıldığı ve iman eden grubun mücadeleye girişecek bir moral yüksekliğine eriştiği zaman gelince, genel ilân aşamasına geçilmesi gerekmişti. Bu aşamanın ilk adımı, kabile bağlılığının egemen olduğu bu toplumda yakın akrabaları uyarmaktı. Bütün insanları uyarmadan önce onları uyarmanın önceliği vardı. Nitekim yüce Allah'tan: "(Önce) en yakın akrabanı uyar." emri gelmişti.[6] Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.a) en yakın akrabalarını bir toplantıya çağırarak onlara peygamberlik görevini, bu misyonun amacını ve geleceğini açıkladı. Yakın akrabalar arasında kendilerinden hayır umulan ve iman etmesi ümit edilen kimseler vardı. Karşıtlığını ve isteksizliğini açıkça ilân ederek baş kaldıran bir Ebu Lehep oldu ise de, Hz. Peygamber'i (s.a.a) desteklemeyi ve risaletini korumayı kabul eden bir Ebu Talip (s.a) de oldu.

Rivayet edildiğine göre yakın akrabaları uyarma direktifini içeren ayet inince, Hz. Peygamber (s.a.a) Hz. Ali'ye yemekli bir toplantı hazırlamasını emretti ve aşiretini toplantıya çağırdı. Çağrılanlar kırk kişi idi. Hz. Peygamber (s.a.a) konuşmaya başlayacağı sırada Ebu Lehep lakabı ile tanınan amcası Abduluzza sözünü kesti, tebliğe ve uyarmaya devam etmekten kaçınmasını istedi. Böylece Hz. Peygamber'in bu toplantıyı düzenlemekteki amacını gerçekleştirmesini engelledi ve toplantıyı dağıldı terk etti. Ertesi gün Hz. Peygamber (s.a.a) Hz. Ali'ye verdiği emri ve aşiretine yönelik toplantı çağrısını yineledi. Yemekten sonra Hz. Peygamber (s.a.a) hemen söze başlayarak şu konuşmayı yaptı:

"Ey Abdulmuttalip oğulları! Allah'a yemin ederim ki, ben Arap gençleri arasında benim size getirdiğim bu mesajdan daha hayırlısını getiren birini bilmiyorum. Ben size dünyanın ve ahiretin hayrını getirdim. Yüce Allah bana sizleri O'na çağırmamı emretti. Aranızdan hanginiz bu konuda bana iman edecek ve beni destekleyecek? O her olursa kimse o benim kardeşim, vasim ve aranızdaki halifem olacaktır."

Hepsi sustu, Hz. Ali hariç. O hemen ayağa fırladı ve: "Ey Allah'ın Resulü, Allah'ın sana gönderdiği mesaj konusunda ben senin vezirin, destekleyicin olurum." dedi. Hz. Peygamber (s.a.a) ona oturmasını emretti ve çağrısını tekrarladı. Yine Hz. Ali'den başka ona cevap veren olmadı. Hz. Ali, onun çağrısını bir kere daha olumlu karşılayarak desteğini ve yardım vaadini ilân etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.a) toplantıda bulunan akrabalarına dönerek şöyle dedi: "Bu, benim kardeşim, vasim ve aranızdaki halifemdir. Sözünü dinleyin ve ona itaat edin." Hz. Peygamber böyle deyince toplantıya katılanlar hemen ayağa kalkarak toplantı yerini terk ettiler. Dağılırken Ebu Talib'e: "Yeğenin sana oğlunun sözünü dinleyip ona itaat etmeni emretti." diyerek onu alaya aldılar.[209]

5- Yaygın Mücadele Dönemi

Bir önceki aşamada Hz. Peygamber'in (s.a.a) ihtiyatlı davranmasına, müşrik ve putperest güçlerle kendisinin ve herhangi bir Müslümanın doğrudan karşı karşıya gelmesinden kaçınmasına rağmen bu aşama sırasında kendisine ve diğer Müslümanlara yönelik kırıcı eleştirilere ve hakaretlere maruz kalıyordu.


[6]- Şuarâ, 214

[7]- Bu hadis birçok kaynakta rivayet edilmiştir. Nitekim birbirine yakın ifadelerle şu eserlerde de mevcuttur: Tarih-i Taberî, c.2, s.404; es-Siretu'l-Halebiyye, c.1, s.460; Şerh-u Nehci'l-Belâga, İbn-i Ebi'l-Hadid, c.13, s.210; Hayat-u Muhammed, Muhammed Hasan Heykel, s.104, 1. baskı.

Mekke ve Peygamberliğin başlangıcı -1

Mekke ve Peygamberliğin başlangıcı -2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)