İslam ve Putperestlik-3
Kureyş bayramlarından birinde ilginç bir olay kendisini gösterdi. Bu olay, dakik insanların nazrında putperestlerin egemenliğinin yıkılış çanlarını çalıyordu.
Putperestler, bir put'un etrafında toplanmış onun karşısında alınan kararlarını ve alınlarını yere yani toprağa koydukları bir günde ilmiyle meşhur olmuş ve tanınan Faşist Kureyş büyüklerinnden dört kişi, onların amelini beğenmeyip :
" Bizim kavmimiz, diyorlardı, ibrahim'in yolunda sapmışlardır. Taptığımız bu taş, işitmiyor, görmüyor ve hiçbir kimseye ne bir zararı vardır ne de her hangi bir yararları dokunuyorlar. ? " ( Sire-i İbn-i Hişam c. Sayfa 222-223. )
Bu dört kişi şunlardı : Varaka b. Nevfel ; Çok araştırdıktan sonra dinini değiştirp Hırıstiyan olmuştu. Tevrat ve İncil hakkında çok araştırması ve bilgisi vardı. Abdullah b. Cahş ; İslam zuhur ettikten sonra iman etti ve Ve Habeşistan'a hicret eden Müslümanlar arasındaydı. Osman b. Huveyris : Roma sarayına giderek Hıristiyan oldu. Zeyd b. Nüfeyl ; çok mutaaladan sonra İbrahim ( a.s. )'ın dinini seçti.
Putperest aleyine böyle bir kıyamın varlığı, Peygamber'i Ekrem'in yaptığı davetinde bu gruba tabi olduğuna delil teşkil edemez. Peygamber'in Bi'set'ti hakkında yapılan böyle bir tahlil, tahlilcilığının İslam dininin muteveyatından haberi olmadığından göstermektedirler.
Temelsiz yönetmenlikte olan bir davranışın sonuncusunda bazı şahısların o günkü egemen idare güçlerinin kendi açılarında ki reisliğin neticesinde halk ve halkların vurdum duymaz feryatlarının çığlıklarının dayanılmaz olmasından bu ve bu gibi insanlarında baş kaldırmaları Kureyş'i yıkma ve ayrılmaya sevyesine getirmelerinin eşiğine getirmişlerdi. Bu kıyamın putperestliği terk etne ve tek tanrılı Allah'a inanlarının yönelmelerinin başka bir muhtevası yoktur. O halde, İslam peygamberi'nin bir dünya dolusu öğreti ve hükümlerle doğan evrensel davetini, böyle bir kıyamın neticesi olarak açıklaması nasıl mümkün olabilirdi ? !
İslam Peygamber'i meb'us olduğu zaman İbrahim ( a.s. )'ın yolu olan din-i hanif, Hicaz'da tamamen ortadan kalmamıştı. O yörede henüz bir kaç tane hanif bulmak mümkündü. Fakat bunlar, umumi toplatılarda tezahür edebilecek veya bir inkilabın ( Bir devrim'in gerçekleşeceği ) yönetebilecek ya da bazı kişileri eğitebilecek ve yahud da Hz. Muhammed ( s.a.v. ) bir şahsiyetin öğretilerini esinleyebilecek bir güçte değildiler. O açıdan da ele alacağımız ilmin felsefenin eğitin zorunluğunda ilk vahy oku kelimesinin üzerinden de durmamızın zorunlu olduğuna dikkat çekecektir. Neden ilk inen ayet'e oku'da olmasında ki rolun dışında söyle sözü değildir.
İslam ve Putperestlik-2
İslam ve Putperestlik-1
