Kadın ve iş hayatı -2
Bu konuya vurgu yapan İngiliz sosyolog John Bowlby, bebeğin annesine yönelik gönül bağının, karakterinin temelini oluşturduğunu belirtiyor. Eğer bu bağlılık olmazsa özellikle erkek çocuklar başta olmak üzere çocukların başkaları ile anlamlı bir ilişki kuramayan insanlara dönüştüğü belirtiliyor.
Batı’da ailelerin üzerinde yapılan araştırmalar, bebeklerin annelerinden uzak yetişmelerinin olumsuz tesirlerini ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre çocukların akli gelişmesi, anneleri ile olan duygusal ilişkiye bağlıdır. Çocuk için annesine her an ulaşabilmek çok önemlidir ve çocuklar eve vardıklarında annelerini görmedikleri vakit, kesinlikle ıstıraba kapılır.
İranlı uzman Dr. Mehdevi bu konuda şöyle diyor:
Anne ve bebek arasındaki duygusal bağ, annenin psikolojik sağlığını de etkiler ve bu da, çocuğun sağlıklı yetişmesine vesile olur.
Kimi uzmanlara göre annelerin iş hayatı, çocukların kafasında aile kavramını değiştirir, çünkü annesi çalışan çocuklar kendi yaşıtları ile daha fazla vakit geçirirken aslında daha fazla yalnız kalır.
Özellikle şimdilerde ve sosyal modellerin ailenin yapıcı değerlerinden farklı değerler sunduğu bir dönemde ebeveynlerin rolü daha da önem azr eder ve çocuklar anne ve babaların kararlarına, deneyim, yetenek ve kesin tavırlarına ve onlara yol gösterecek tavsiyelerine muhtaçtır.
Başta Rus kadınlar olmak üzere dünyada kadınların anne olmaktan vazgeçme yaklaşımını Müslüman Rus uzman bayan Albina Kurbanova şöyle diyor:
Günümüzde hayvanlara karşı sevgi yaygınlaşmış ve bebekleri ile birlikte gezen annelere rastlamak çok zor. Şunu düşünüyorum ki neden günümüzde genç kızlar ve kadınlar iş hayatının geleceğini ve özgürlüklerini, anne olma duygusundan kaynaklanan mutluluğa tercih ediyor?
Kurbanova, günümüz kadınları zamanlarını bebeğe bakmakla harcamak istemediğine inanıyor. Günümüz kadınları paralarını biriktirirken, bebek sahibi olmayı başka bir zamana ertelemeyi yeğliyor. Kadınlar mali sıkıntılar ve ekonomik darboğaz yüzünden ve yine güzelliklerini kaybedecekleri korkusu ile bebek yapmaktan kaçınıyor. Tüm bu etkenler genç kadınların anne olmalarını engelliyor ve eğer anne olurlarsa, bebeklerini kreşe teslim ediyor.
müslüman Rus uzman bayan Albina Kurbanova şöyle devam ediyor:
kadınların bebek istememesinin esas nedeni, toplumdan kaynaklanıyor. Kadınların gebelik, doğum yapmak ve annelik duyguları değişmedikçe, toplumun nüfus durumunun iyileşmesinden söz edemeyiz. Oysa psikologların bu şekilde düşünen kadınlara cevabı şudur: Annelik, doğal ve fıtri bir duygudur ve eğer kadın bu duygu ile mücadele edecek olursa, aslında kendi benliğinin bir bölümünü göz ardı etmiş olur. Genç yaşta anne olmak bir kadının yaşadığı zevkin doruğudur, öyle ki bu zevk ve güzel duygu daha ileri yaşlarda bu ölçüde yaşanamaz.
Kadın ve iş hayatı -1
İslamda Kadının Çalışması
İslamda Kadının Şahsiyeti ve Hicab 1
Kadınların Toplum Hayatında Çektiği Sıkıntılar
Bilinçsiz kadınlar ne yapar?
