• Nombre de visites :
  • 903
  • 20/8/2011
  • Date :

Ona döneceksiniz.!-1

ona döneceksiniz

Sizi ilkin yarattığı gibi (O'na) döneceksiniz. (Allah) insanların bir kesimini doğru yola iletti, bir kesimi ise sapıklığı hak etti…(Araf., 29-30)

Sizler Allah'ın hükmü ile nasıl başlangıçta iki kesime ayrıldınız ise, aynı şekilde iki kesim olarak O'na döneceksiniz. O hâlde amellerinizde dengeli olun ve bütün varlığınızla yüce Allah'a yönelin ki, sapıklığı hak eden kesimden değil de hidayete eren kesimden olasınız.

"Sizi ilkin yarattığı gibi (O'na) döneceksiniz..." ifadesi, öncesi ile bağlantısız yeni bir söz başı da olabilir. Böyle olsa bile, sözün akışının akla getirdiği üzere bu ifade, dengeli kulluğa ve ihlâsa çağrıya işaret etmekten geri kalmaz.

"Çünkü onlar, şeytanları veli edindiler" ifadesi, "bir kesimi ise sa-pıklığı hak etti." ifadesinde müşrikler için sapıklığın sabit ve ayrılmaz sayılmasının gerekçesini açıklıyor. Sapıklık ve hüsran kelimeleri, şeytanın veliliği altına girmelerine bağlı olarak onlar hakkında hüküm mercii tarafından karara bağlanmış gibidir. "Ona (İblis'e) yazıldı ki, kim onu veli edinirse, o onu yoldan çıkarır." (Hac, 4) ayetinde buyrulduğu gibi.

Müşrikler şeytanı dünyada veli edinince, sapıklığı hak ettiler ve bu akıbet onlara artık ebediyen ayrılmayacak şekilde yapıştı. Şu ayette buyrulduğu gibi:

"Biz onlara birtakım arkadaşlar musallat ettik. Onlar, kendilerine önlerindekini ve arkalarındakini güzel gösterdiler. Daha önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları hakkında kesinleşen hüküm, onlar için de geçerli oldu. Onlar, ziyan edenler idi." (Fussilet, 25)

"ve buna rağmen doğru yolda olduklarını sanırlar." ifadesi, bir önceki cümlenin atf-ı tefsiri gibidir; sapıklığın gerçekleşmesini ve ayrılmazlığını açıklıyor. Çünkü bir insan, eğer batılın batıl olduğunu kabul ederek onu kucaklar ve hak olmayan yola girerse, hakkı unutmamış olduğu sürece ayrı düştüğü hakka dönme ihtimali olur, sapıklıktan ayrılarak tekrar hakka yönelmesi umulabilir. Ama eğer içinde bulunduğu batılın hak olduğuna inanır ve sapıklık içinde olduğu hâlde doğru yolda olduğunu sanırsa, sapıklık onun bünyesine yerleşmiş ve yoldan çıkmışlığı gerçeklik kazanmış olur ki, artık onun iflâh olması asla umulamaz.

Buna göre "ve buna rağmen doğru yolda olduklarını sanırlar." ifadesi, sapıklığın gerçeklik kazanmasının açıklaması gibidir. Çünkü sapıklık gerçeklik kazandığı zaman bu zanna kapılmak da kaçınılmaz olur. Şu ayetlerde de bu anlam vurgulanıyor: "Dünya hayatında bütün emekleri boşa gittiği hâlde çok iyi işler yaptıklarını sananların kimler olduğunu size söyleyeyim mi?" (Kehf, 104) "Hiç kuşkusuz, şu kâfirleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir; onlar inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır." (Bakara, 6-7)


İnsanlık Alemi ve Mead-1

Meadın Gerekliliği-1

KIYAMET AHVALİ

Ölüm Gerçeği 1

Ölümle Başlayan Yolculuk

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)