İslam-i Davet ve Gizli Davet-2

Ekonomik ve mâli durum, toplumun yapılanması, anlayışı ve duyarlıkları üzerinde oldukça etkilidir. Ve de Kur'an ve Ehl-i Beyt'in bir çok ayetinde zikredildiği gibi ömenlidir. Zengin ve mürreffeh toplumların zamanla şimarıp sapar ve Allah'ı ( c.c. ) unutturlar. Haksızlık ve zülme başlarlar. Aşırı israf ve tüketimde bulunurlar. Sonra da helak olup giderler. Buna karşılık fakir halk kitlelrini, İslam-i mesajı almaya daha duyar ve daha çok fedakârdırlar. Onları bekleyen tehlike ise fakirliği bir kader gibi kabullenip müstekbirlere karşı tavırsız kalmaları bırakırlar. Cenâb-ı Hakk bu durumu hoş karşılamamaktadır.

"Kendilerine yazık edenlerin canlarını aldıkları zaman onlara :"Ne yaptınız bakalım ?" deyince, "Biz yeryüzünde zavalı kimselerdik" diyecekler, melekler de: "Allah'ın arzı

geniş değilmiy di ? Hicret etseydiniz ya ! " cevabını verecekler. Onların varacağı yer cehennemdir. Orası ne kötü dönülecek yerdir !"

Toplumun ekonomik ve mâli temel kaynakları ve bu kaynakların nasıl, nerede ve ne kadar olduğunun bilinmesi toplum içinde yapacağımız İslam-i hizmetler için gereklidir. Bu kaynakların adâletli dağılıp dağıtılmadığını, ortada bir adeletsizlik varsa bunun toplum ve fertler üzerin de ne gibi olumsuz etkiler bıraktığını veya ilerde bırakabileceğini bilmemiz ve araştırmamız lâzım gerekirse bu hususta araştırma grupları oluşturmamız ve bu konuyla ilgili etraflı ve detaylı bilgi edinmemiz gerekir kanısındayız. Bir İslam-i toplum için gereken gelir kaynaklarının meşruiyyeti de çok ömenlidir. Bir toplum gayr- meşrû kazanç yollarını normal karşılar hale gelmişse, bu çok ciddi bir hastalıktır. Gayr-ı İslâm-i toplumlarda normal karşılanabilen bu duyarsızlık, İslam-i toplumu için bir kötülük ve müsibettir. Helâl kazanç yolları aranmalı, Zekat, Fıtre ve sadaka gibi müesseselere işlerlik kazandırılarak sağlıklı bir İslam toplumun oluşmasına çalışılmalıdır.

Tüketim tarzı da dikkat edilmesi gereken bir özelliktir. İsraf ve aşırı tüketime alıştırılmış sınıfsal çelişkilerin ve sömürünün egemen olduğu toplumlarda ki, İslam-i harket, bütün bu hastalıklara iyi bir teşhis koymalı, çalışma programlarını ve etkinliklerini bu düzlemde geliştirmeli ve oturtmalıdır. Şartlar değiştikçe durum değerlendirmesi yapılmalı ve ihtiyaca binâen gereken müdâheleler yapılarak yeni bir konum tesbitine gidilmelidir.

Bir toplumun siyasi geçmişi, o toplumun yaşam tarzı ve idare hakkı yapılanması üzerinde belirleyici rol oynar. İslâm-i faaliyetlerin mes'ullerinin dünya siyasi tarihini ve siyasal bilimleri bilmesinde sayısız yarar vardır. Şüphesiz geçmişten sürüp gelen yönetim tarzları, siyasi ekol ve şahsiyetler ; toplumların duygu, düşünce ve anlayışları, dünyaya bakış tarzları üzerinde oldukça etkili olmuştur.

Özellikle günümüz müslümanları için siyasi tavır ve anlayış kanaatimce altyapı hükmüdedir. Sosyo-ekonomik ve kültürel yapıyı olumlu veya olumsuz en çok etkileyen faktördür. Sağlıklı bir siyasi anlayışın oturulması, müslümanların hayatı mes'elesidir. Diğer tüm şartları oluşturmuş ve ihtiyaclarınızı en iyi şekilde karşılamış , tedbirlerinizi almış olabilirsiniz. Ama sağlıklı bir siyasi anlayışa sahipseniz ; kullanılmaktan, sömürülmekten ve başkasına kuyruk olmaktan kurtulamazsınız.

İslam a Davetin Başlangıcı-2

İslam da Davetin Başlangıcı-1

İslam Devletinin Kuruluşu-7

İslam Devletinin Kuruluşu-6