Aşura: Ebedi Kıyam-10

Aşura Kıyamının Başlangıcı

Hz. İmam Hüseyin (as) kendi mahremlerine sakin olmalarını söyledi. Şimr ve askerlerinin geri çekilmeleriyle çadırdakiler biraz sakinleştiler. Savaş meydanından toz toprak kalkmış güneş gökyüzünün yarısına gelmişti. Hz. İmam Hüseyin (as)’ın ashabı ve yaranlarından – Beni Haşimden başka – birkaç kişiden başka kimse kalmamıştı ve bu küçük topluluk kendi iman, basiret ve azimle Şimr’in askerleri karşısında dimdik ayaktaydılar. Beni Haşim’den hiç kimse şehid olmamıştı. Çünkü hepsi dağ gibi sağlam ve güvenilir, sabırla Hz. İmam Hüseyin (as)’ın haremine ve kendisine bekçilik ediyorlardı.

Kerbela’da sona yaklaşılmıştı. Zaman geçiyor, namaz vakti geliyordu ve bu büyük Aşura Kıyamı’nda sona ulaşılmıştı. Topluluğun bir kısmı Hz. İmam Hüseyin (as)ın arkasında kılacakları son namaz için kendilerini hazırlıyorlardı.

Aşura’da Öğle Namazı , Namaz Şehidleri ve Namazdan Sonraki Şehidler

Aşura’nın inci gibi dizilmiş az sayıdaki düzenli yıldızları yakıcı güneşin altında sabırla ve aşkla savaşıyorlardı. Susuzluk , yorgunluk , toz toprak ve kılıç sesleri altında meydanın her bir köşesine şehidlerin bedenleri düşmüştü.

Bu karışıklık arasında Ebu Temame Emir bin Abdullah Saidi Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as)’ın yanına geldi ve şöyle söyledi: ‘ Canım sana feda olsun ; bu grup yavaş yavaş bize yaklaşıyor. Allah’a yemin ederim senin yolunda ölmeden senin ölmene izin vermiyeceğim. Allah’ın katına gitmeden önce ve namaz vakti geldi, namazımı kılmak istiyorum.

Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as) başını kaldırdı ve gökyüzüne baktı. Güneş toz bulutunun arkasında gökyüzünün yarısında öğle namazı vaktinin geldiğini gösteriyordu. Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as) yüzünü Ebu Temame’ye döndü ve şöyle buyurdu:

‘ Namazı bana hatırlattın ; Allah seni namaz kılanlar ve zikredenler arasında kılsın . Evet ! Şimdi namaz vaktidir. ‘

Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as) daha sonra şöyle söyledi: ‘ Düşmana söyle biz namaz kılana kadar bizi rahat bıraksınlar ‘

Ebu Muhnif şöyle söylüyor: Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as) Ebu Temame’ye ezan okumasını söyledi ve Ömer Saad’a şöyle seslendi: Yazıklar olsun sana Saad’ın oğlu! Acaba İslamın hükmünü unuttun mu? Niçin savaşı durdurmuyorsun her iki tarafta namaz kılsın daha sonra savaşa tekrar döneriz.?

Düşmanın Tavrı

Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as)’ın askerleri tarafından namaz için durumun emin ve güvende olduğu ilan edildiğinde ‘Hasin bin Temim ‘ bağırdı ‘ bu namaz kabul olmaz ! ‘ Habib bin Mezahir cevap verdi: ‘ Peygamber (saa)’ın Ehl-i Beyt’inin namazının kabul olmıyacağını, senin gibi ayyaşın namazının mı kabul olacağını savunuyorsun ?! ‘

Yazdır