• Nombre de visites :
  • 1501
  • 13/3/2011
  • Date :

Büyük Bedir Savaşı-1

büyük bedir savaşı

 Savaşmaya ilişkin ilâhî emrin inmesi ile İslâm risaletinin şirk ve sapıklık güçleri arasındaki çatışma yeni bir aşamaya girdi. Muhacirlerin gönüllerinde, daha önce kendilerinden gasp edilmiş haklarının geri alınması konusunda ciddi bir arzu uyandı. Kureyşliler onların bu haklarını sadece tek Allah'a inandılar diye gasp etmişlerdi.

Hz. Peygamber (s.a.a) Zatu'l-Uşeyre Gazvesi'nde gözden kaybettikleri Kureyşlilerin Şam'a giderken gözden kaybettikleri kervanlarını gözetim altına aldı. O, bu gözetmeye hafif teçhizatlı ve az sayıda kişiden oluşan bir birlikle çıktı. Beklediği şey, Mekkelilerin çoğunluğunun büyük ticarî hisselerini taşıyan kervanla karşılaşmaktı. Hz. Peygamber'in (s.a.a) bu hareketi gizli kalmadı. Haberi Mekke'ye ve söz konusu kervanın komutanı olan Ebu Süfyan'a ulaştı. Ebu Süfyan bu haberi alınca, kafilenin yolunu Müslümanlara yakalanmaktan kurtulacak şekilde başka bir yöne çevirdi... Haberi alan Kureyşliler paniğe kapılmış hâlde mallarını almak için harekete geçtiler. Müslümanlara yönelik kin ve kıskançlık duygularının ateşi ile tutuşmuşlardı. Bu arada Kureyş kabilesinin birkaç ileri geleni meseleye daha temkinli ve serinkanlı bir şekilde bakarak özellikle Ebu Süfyan'ın kervanla birlikte yakalanmaktan kurtulduğunun haberi gelince, yola çıkmamayı Müslümanlar ile karşılaşmamaya tercih ettiler.

Kureyş kabilesi bu sefere, ağır silâh ve teçhizatla donanmış bin kişiye yakın bir birlikle çıktı. Temel dürtüsü, zorbalığı ve Araplar arasındaki itibarından kaynaklanan gururu idi. Başka kabilelerden gelen birlikler de yardımına koşmuştu. Ya Müslümanlar ile karşılaşmakta veya kervanlarını korumasız bırakmayacağını kanıtlamakta ısrarlı idi. Böylece Müslümanların ikinci bir sataşmasına uğramayı önleyeceğini hesap ediyordu. Çünkü Kureyş kabilesi, üstünlük kurduğundan beri hiç alçalma yüzü görmemişti. Nitekim Resulullah (s.a.a) ilk defa Kureyş kabilesi ile karşılaşmak isteyince, bazı sahabîleri bu hususu ona ifade etmişlerdi.

Kureyşliler Bedir suyu yakınlarına inerek savaşmak üzere saflarını düzenlediler. Üç yüz on üç kişiden oluşan Müslümanlar ise Kureyşlilerden önce savaş yerine gelmişlerdi. Yüce Allah, Resulullah (s.a.a) ve Müslümanlar için zaferin ön imkânlarını ve sebeplerini hazırladı. Onların savaş yerine kolayca ulaşmalarını sağladı. Gönüllerine güven ve sükûnet duygusu doldurdu. Onlara düşmanlarına karşı zafer ve hak dini üstün getirmeyi vaat etti.[1]

Gerçi Müslümanlar Kureyşlilerin kendileri ile karşılaşmak için sefere çıkacaklarını beklemiyorlardı; fakat kervan ellerinden çıkıp yolunu şaşırıp da hedef savaşa dönüşünce, Peygamber efendimiz (s.a.a) muhacirlerin ve ensarın niyetlerini öğrenmek istedi. Bu maksatla ayağa kalktı ve "Ey insanlar, bana görüşünüzü söyleyin!" dedi.


[1]- Enfâl, 7-16

Resulullah Hakkında Soru-Cevaplar

Kur’an-ı Kerim’in Mücize Oluşu 2

Ali (as) Peygamberin (saa.) Yanında

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)