• Nombre de visites :
  • 1460
  • 1/3/2011
  • Date :

Mukaddes-i Erdebili (ra)-3

mukaddes-i erdebili (ra)

Ahmed B. Muhammed Erdebili

[Ö. H/993, M/1572]

Çocuklarım başkalarına el mi açsınlar? dedi. Mukaddes hanımına cevap vermeden evden çıkarak İtikâf için Kûfe Mescidinin yolunu tutar. İtikâfının ikinci günü adamın biri bir miktar un ve buğday getirip Mukaddesin evine vererek şöyle der:

"Ev sahibi mescitte İtikâf etmektedir, bunları o size gönderdi." Mukaddes-i Erdebili (r.a) birkaç günlük itikâftan sonra eve döndüğünde hanımı; "Gönderdiğin un ve buğday çok lezzetliydi." dedi. Olup bitenlerden habersiz olan Mukaddes bunun Allah'ın bir lütuf ve rahmeti olduğunu anladı. Bunun üzerine Allah'a hamd'ü senada etti. Bu büyük ibadet ehli fakihin hayatında buna benzer onlarca kerametler görülmüştür. Biz burada o kerametlerden ikisini zikretmekle yetineceğiz:

1-Mukaddes-i Erdebili'nin (r.a) öğrencilerinden ve onunla yakından irtibatta olan Mir Feyzullah şöyle der: "Ben medresede İmam Ali'nin (a.s) türbesinde odaların birinde kalıyordum. Bir gece ders ve mütalaa ettikten sonra hava almak için dışarı çıkıp etrafıma bakınıyordum. Ansızın adamın birinin aceleyle türbeye doğru gittiğini gördüm. Kendi kendime; "Bu adam türbenin kandillerini ve mumlarını çalmaya gelen hırsız olmasın dedim." Adamın haberi olmadan gizlice onu takip etmeye başladım. Türbeye doğru hareket etti. Kapıya yaklaşınca biraz durakladı. Kapının kilidi açılarak yer düştü ve kapı açıldı. Yoluna devam etti. İkinci ve üçüncü kapılarda kilitler kendiliğinden açıldı. Mezarın yanına giderek selam verdi ve mezardan selamının cevabı geldi. Ben adamın sesini tanıdım ve İmam Ali (a.s) ile ilmi bir mesele hakkında konuştuğunu fark ettim. Cevabını aldıktan sonra türbeden ayrılarak Kûfe Mescidine doğru yola koyuldu. Beni fark etmeyecek şekilde onu takibime devam ettim. Mescitten içeri girdiğinde Mihraba doğru ilerledi. Orada da büyük bir zatla ilmi bir mesele hakkında konuşup cevabını alarak ayrıldığını anladım. Ben takibatıma devam ediyordum.

Şehrin giriş kapısına vardığımızda hava aydınlanmıştı. Şehre girmeden yüksek bir sesle; "Ey Mevla-mız ben ilk başından beri sizi izlemekteyim. İlmi meseleleri konuştuğunuz o zatların kim olduklarını bana söyler misiniz? dedim. Mukaddes-i Erdebili (r.a) bu sözümü duyunca benden hayatta olduğum sürece bu konuları kimseye söylemeyeceğime dair söz aldıktan sonra şöyle dedi:

"Ey evladım! Kimi zaman bazı meseleleri anlamadığımda türbeye gelip sorularımı İmam Ali'ye (s.a) soruyordum. O'da soruların cevabını veriyordu. Bu gece de her zamanki gibi soru sormak için türbeye gelmiştim. Meseleyi anlattım mevlam İmam Ali (a.s): "Oğlum diye buyurdu; "İmam-ı Zaman (a.f) Kûfe mescidindedir. Git meseleni ona sor! Kûfe Mescidinde gördüğün o zat İmam Zaman (a.f) idi.[1]

2-Bir gece Resul-i Ekrem'i (s.a.a) gördüm. Hz. Musa (a.s) yanında oturmuştu. Mukaddes-i Erdebili'-de yanlarındaydı. Hz. Musa (a.s) Mukaddes-i işaret ederek Resul-i Ekrem'e (s.a.a): "Bu adam kimdir?" diye sordu. Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kendisine sor? diye buyurdu. Hz. Musa (a.s) Mukaddes'e: "Sen kimsin? diye sordu. Mukaddes: "Adım Ahmet'tir. Muhammed'in oğluyum. Erdebil'liyim ve falan adresteki evde oturuyorum diye cevap verdi. Hz. Musa (a.s) hayretle: "Ben sana sadece ismini sordum. Bu kadar tafsilata gerek yoktu diye buyurdu. Bunun üzerine Mukaddes-i Erdebili; "Allah'u Teâlâ size elindeki nedir diye sordu. Ancak siz detaylı bir şekilde cevap verdiniz. Niçin o kadar tafsilatlı cevap verdiniz? Hz. Musa (a.s) Resul-i Ekrem'e (s.a.a) dönerek yerinde ve doğru buyurmuşsun: "Ümmetimin âlimleri Ben-i İsrail peygamberleri gibidir."[2]

Mukaddes-i Erdebili'nin (ra) Vefatı

Hicri 993 yılının Recep ayında Erdebil'de doğan fekahat güneşi bir ömür Şia ve İslam âlemini aydınlattıktan sonra Necef'te battı. Dünyada Ehlibeyt (a.s) aşkı ve muhabbetiyle yaşamış bu arif ve zahit âlim İmam Ali (a.s) türbesine defnedildi.


[1]-Biharu'l Envar, c.5, s.147, "Allame Muhammed Bakır Meclisi."

[2]-Kısasu'l Ulema, s.354.

Mukaddes-i Erdebili (ra)-2

Mukaddes-i Erdebili (ra)-1

Muhakkik-i Saninin (ra)-3

İbni Fahd-i Hilli (ra)-2

Şehid-i Evvel (r.a)-4

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)