• Nombre de visites :
  • 1085
  • 19/2/2011
  • Date :

Saygı ve İhtiram-4

saygı ve ihtiram

Davranışların Tesiri

Çocuklar ve gençler, büyüklerin davranış ve ahlâklarından ders ve ibret aldıkları gibi, yaşlılar da kimi zaman fikir, hüküm verme ve bakış açısı bakımından gençlerin ahlâklarının tesiri altında kalabilirler. Birçok defa, dindar ve duyarlı olmayan bazı ailelerin, gençlerinden gördükleri temiz ve değerli amel ve davranışlarının tesiri ile doğru yola geldikleri görülmüştür. Temiz yürekli ve temiz davranışlı gençlerin, kendi ahlâklarıyla büyüklerin üzerinde de etki bıraktıkları da bir gerçektir.

Şu tarihî örneği burada nakletmemiz yerinde olur: Zekeriyya b. İbrahim adlı Hıristiyan bir genç, müslüman oldu ve hacca gitti. Bu yolculukta İmam Sadık (a.s)’la görüştü. İmam’dan sorduğu sorulardan biri de şuydu:

“Babam, annem ve akrabalarım henüz Hıristiyan’dırlar, annem de kördür, acaba ne yapmam gerekir? Onlarla birlikte kalıp onlarla beraber yemek yiyebilir miyim?”

İmam (a.s): “Onlar domuz eti yiyorlar mı?”

Genç: “Hayır, asla ona dokunmazlar.”

İmam (a.s): “Onlarla birlikte ol ve annene bak; dünyadan ayrıldığında da, onun kefen ve defin işlerini kendin üstlen ve diğerlerine bırakma.”

Zekeriyya hac seferinden döndükten sonra, İmam Sadık (a.s)’ın tavsiyeleri doğrultusunda annesine çok iyi ve güzel davrandı, ona yemek yedirdi, elbiselerini, üst ve başını temizledi.

Annesi, oğlunun davranışının böyle değişmesi üzerine aklınla şöyle bir soru takıldı: “Oğlum! Daha önce Hıristiyan iken bana karşı böyle davranmıyordun, ne oldu da müslüman olduktan ve bu seferden döndükten sonra böyle değiştin?”

Oğlu: “Peygamberin evlatlarından biri bana böyle emretti.”

Annesi: “O peygamber değil mi?”

Oğlu: “Hayır, o peygamber evladıdır.”

Annesi: “O muhakkak peygamberdir; çünkü bu tür talimatlar, peygamberlerin talimatlarıdır.”

Oğlu: “İslam Peygamberi’nden sonra asla peygamber gelmeyecek, O, son Peygamberin evlatlarından biridir.”

Annesi: “Oğlum! En iyi dini seçmişsin, onu bana da tanıt ve onun hakikatlerini bana da öğret!”

Oğlu, İslam öğretilerini Hıristiyan olan annesine anlattı, o da İslam’ı kabul etti girdi ve müslüman olarak da dünyadan ayrıldı.[1]

Bu olay, ana-baba ve büyüklerle olan ilişki ve diyaloglarda, dinin emirlerine amel etmenin tesirlerine güzel bir şahididir. Görüldüğü gibi o gencin güzel amel ve davranışı, yaşlı Hıristiyan birisini İslam’a çekir ve hidayet nurunu onun kalbinde aydınlatır.

Bu esas üzerine, büyüklere karşı edepli hareket etmek, yaşlıların kadrini bilmek, onlara değer vermek, onlara iyilikte bulunmak ve onlara güzel bakmakla, iyi bir topluma ve ilişkileri sağlam ve sevgi temellerine dayalı bir aileye sahip olalım.

Ve… gençlik nimetinin değerini bilelim. Zira bu cevher sürekli bizimle kalmayacaktır.

Melik’uş-Şüera-yi Behar ne güzel söylemiştir:

Bir sabah vakti yolda bir yaşlı gördüm,

Güçsüzlükten yere doğru beli bükülmüştü.

Ona: Ne kaybetmişsin bu yolda? dedim.

Dedi ki: Gençlik, gençlik, gençlik!      


[1] Bihar, c. 71, s. 52

Saygı ve İhtiram-3

Saygı ve İhtiram-2

Saygı ve İhtiram-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)