• Nombre de visites :
  • 2693
  • 25/12/2010
  • Date :

İzzet-i Nefs-1

izzet-i nefs

İzzet-i Nefs’in Anlamı

İhtimalle bir şeye ihtiyacınız olduğu halde, haysiyet ve şahsiyetinizi korumak için onu kimsenin yanında açmadığınız olmuştur. Ya da kimi zaman önünüze bir sorun çıkmış, fakat onu, çözümlemek ve bertaraf etmek için bir kimseye açma haddinde görmemişsiniz.

Acaba, şimdiye kadar kötü bir şahısla karşı karşıya gelmemek için yolunuzu değiştirdiğiniz, ağzı bozuk ve laubali bir şahısla ağız ağza girmemek için sabrettiğiniz, hatta kendinizi müdafaa etmekten bile vazgeçtiğiniz olmuş mudur?

Bunlar ve bunun gibi diğer örnekler; yüce ve güçlü bir ruhun şahitleri olup, ondan “izzet-i nefs” diye bahsediyoruz.

İnsanın canı azizdir; refah ve zenginliği sever. Ama insanın insaniyeti her şeyden daha üstündür; şahsiyet, onur ve değeri, mal ve servetten daha çok üstündür. “keramet-i nefs” de, dünyevi ve maddi hesapların menfaatinden daha büyük bir değere sahiptir.

İnsan bir şeye göz diktiğinde, bu isteğini yerine getirmek için yüce insaniyetinden bir kısmını tehlikeye ve telef olmaya maruz bırakır. Bazen de bir isteği yerine getirmek için; hak, din, şeref ve keramet-i nefs ayaklar altına alınır. Acaba, gerçekten nefsani istekler, böyle zararlı muamelede takip edilecek kadar önemlimidir?

Sınırsız, hesapsız ve ölçüsüz olan nefsani istekler uğruna, nasıl olur da maneviyat, kemal ve değerden herhangi bir şey feda ediliyor ve elden veriliyor?

İzzet-i nefs sahipleri, asla onurlarını bir parça ekmeğe satmazlar ve yüce tabiatlarından dolayı, asla nefsi isteklerini; hakirlik, hafiflik, alçaklık ve zillete duçar olma sebebi yapmazlar.

Vücudun Değeri

İzzet-i nefsin diğer bir nişanesi, insanın, kendi vücudunun asaleti ve şahsiyetini koruması, maddiyattan yüksek olan insanî değerlerini, hakir istekler, istikrarsız hevesler ve zillet yüklü dileklerle kirletmemesidir. İzzet; kuvvet, dayanıklılık, sağlamlık, sarsılmazlık, yıkılmazlık ve gevşemezlik manasındadır. Aziz insan, alçaklık ve hakirliklerin, onun kalp, beden ve şahsiyet zeminine nüfuz etmesine izin vermez.

İzzet-i nefs sahibi olan biri, kendi insanî kimliğini, fesat ve bozuklukların darbeleri karşısında muhafaza eder ve bu, kendini tanıma ve insanın insanî ve manevi makamının değeri bilincinde olma sayesinde mümkün olur ancak.

İnsan kendini hangi şeyle kıyaslıyor? Kendini neye karşı satıyor? Kendini neye veriyor ve karşılığında ne alıyor? Gerçekten insanın değeri ne ve ne kadardır?

Hz. Ali (a.s), güzel, belagatlı ve yüce bir sözünde, insanın yüksek makamı ve onun vücudunun değeri hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Biliniz ki, sizin can ve vücutlarınızın cennet dışında bir değer ve karşılığı yoktur. O halde onu cennet dışında (bir karşılıkla) satmayınız.”[1]

Bu makamı tanıyan ve koruyan kimse, asla alçaklık, hakirlik, aç gözlülük ve zillete düşmez. Kendi cevherini, nefsani temenni ve maddi isteklere satmaz. İzzet-i nefs, bilinçli insanın kendini ucuz satmasını engeller.


[1] -Nehc’ul-Belağa, S. Salih, Hikmet: 456

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)