• Nombre de visites :
  • 1596
  • 20/11/2010
  • Date :

VEDA HACCI-1

veda hacci

Hz. Muhammed, hicretin onuncu yılında hacca niyyet etti. Bu hac, Hz. Peygamber'in son haccı olduğu için Vidâ' Haccı anlamına "Haccül-Vidâ" diye anılır. Bu hacca yetmiş bin kişi katılmıştı.

Doksan bin, hattâ yüz bin, yüz yirmi dört bin diyenler de olmuştur. İhtimâl, Medine'den yetmiş bin kişiyle çıkmışlar, yolda ve Mekke'de bu topluluğu katılanlarla bu kadar olmuşlardır. Bunlar arasında Ali ile gelenler de vardır. Çünkü Hz. Ali, zekât ve saire cibâyeti için Yemen'e gitmişti, yolda, hac kafilesine kavuştu.

Hz. Muhammed, arafe günü, bir hutbe okuyup hac törenini ashâbına bildirdi ve buyurdu: "Ey insanlar, ben ancak beşerim, Rabbimin elçisinin geleceğini ve benim de onun dâvetine icâbet edeceğimi umuyorum.

Ben, sizin içinizde iki büyük şey, iki paha biçilmez, iki ağır şey bırakıyorum, bu iki şeyin birincisi Allah'in kitabıdır, onda hidâyet vardır. Allah'ın kitabiyle amel edin ve ona yapışın; ikincisi Ehlibeytim'dir; Ehlibeytim hakkinda Allah adına öğüt veriyorum size." Bu son cumleyi, üç kere tekrarladılar. Bu hadis, Müslüm ve Müsned'de Arkam oğlu Zeyd'den tahric edilir. Yine Ahmed ibn-i Hanbel'in;

"Ben sizin aramzda iki büyük ve ağır şey bırakıyorum. Onları tutar, onlara sarılırsanız benden sonra ebediyyen sapıklığa düşmezsiniz.

Onların bin, öbüründen daha büyüktür; ulu ve yüce Allah kitabi ki gökten yeryüzüne uzatılmış bir iptir ve soyum, Ehlibeytim; gerçekten de lûtuf sâhibi ve herşeyi bilen Tanrı, bana haber verdi ki onlar, havuz kıyısında bana kavuşuncayadek birbirlerinden aynlmazlar, artık bakın, onlar, bana nasil halef ve halife olurlar" buyurduğunu tahric etmiştir.1

Hz. Muhammed'in Vidâ' Haccında arafe günü, 632 yılı Mart ayının 7. Cuma gününe rastlamıştı. Hacdan dönerlerken,

"Ey Peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et, tebliğ hizmetini yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun..." meâlindeki âyet inmişti.2

Bunun üzerine, Mekke'yle Medine arasında Cuhfe denilen yerde Hum denilen Kuyunun yanına kondular. Bu kuyuya Hum kuyusu anlamına gelen "Gadîr-u Hum" denirdi. Oraya, Zilhiccenin onsekizinci günü (16. 3. 632). Öğleye yakın bir çağda kondular. Kuyunun yanında ağaçlar vardı.

Yükleri, ağaçların altına koydurdular, deve semerlerinden minberimsi bir şey yaptırdılar. Namaz için nidâ ettirdiler. İleri gidenler geriye döndü, geride kalanlar ileriye geldi, herkes toplandı.

Hz. Peygamber, minberin üstüne çıktı, Ali'yi de beraber çıkardı. Halka öğütler verdi, sonra buyurdu ki:

"Ey insanlar, ben size Allah'ın kitabiyle Ehlibeytimi bırakıyorum, onlara yapışırsanız benden sonra ebediyyen sapıklığa düşmezsiniz; bu ikisi, havuz kıyısında bana ulaşıncaya, benimle buluşuncaya dek birbirinden ayrılmaz."

Sonra yüksek sesle buyurdu: "Ey insanlar, bilmez misiniz ki ben, inananlara, nefislerinden evlâyım ve bilmez misiniz ki her erkek mü'minin ve her kadın mü'minin nefsinden evlâyım?"[3]


1- Bu hadisi, Tirmizi ve Nesei. Cabir'den, Tirmizi, Arkam oglu Zeyd'den, Ahmed, iki yolla Sâbıt oğlu Zeyd'den, Taberâni. Kebir'inde, gene Sabit oğlu Zeyd'den tahric ettiği gibi Hakim'in Müstedrek'inde de vardır.

Kur'an'la Ehlibeyt'e temessük hususundaki hadis'in yirmi küsur yolla birçok sahâbiden tahriç edildiği ve Hz. Peygamber'in, bu hadisi bir kere Gadiru Hum'da, bir kere arafe hutbesinde,

bir kere Tâiften dönüşünde, bir kere Medine'de, minberinde (Savâık-al-Muhrıka'da Bab. 9, 2. faslın sonları, s. 57. Bab: 11. s.89) ve hastalığı esnasında odasmda îrâd buyurmuşlardır (Seyyid Abdülhuseyn Şerefeddin: alMürâcaât, 2. basım, Bağdad - 1946 - 1365, s. 20-23).

2- Maide - 67. ayet.

3- Bu hadis, Kur'ân-ı Kerim'in, "Peygamber, inananlara, neflslerinden evladır, onların veliyy-i emridir" meâlindeki âyetine dayamr (Ahzab suresi, ayet 6.)

Abdulbaki GOLPINARLI (r.a) Ali (as) adlı kitabından alıntıdır.

VEDA HACCI

Tebliğ ayeti

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)