• Nombre de visites :
  • 858
  • 10/10/2009
  • Date :

Diktatörlerin İslam’a düşmanlıkları doğaldır

ayetullah hamenei

        İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, İran'ın kuzeyindeki Çalus kentinde halka hitaben yaptığı konuşmada, diktatörlerin İslam’a düşmanlıkları doğal olduğunu söyledi.

         Ayetullah Hamenei yaptığı konuşmada Mazenderan ve Gilan illerindeki halkı ‘hak cephesinin yılmaz savunucuları' olarak niteleyerek, taguti Şah rejiminin bu yörede din ve ahlakın zayıflatılması amacıyla büyük yatırımlarda bulunduğunu, ancak bu güzel ve yemyeşil yörede yaşayan halkın hem İslam İnkılabı sürecinde, hem mukaddes savunma savaşı döneminde ve ayrıca 30 yıllık inkılap tarihinin çeşitli olaylarında İslam'ın, inkılabın ve İslam nizamının muhafazası için 21 bini aşkın şehid verdiğini hatırlattı.

        İslam İnkılabı Rehberi konuşmasında ülke ve inkılapla ilgili çeşitli konuları değerlendirirken toplumun basırete olan ihtiyacını vurguladı ve basıretin sosyal gelişmelerde sağlıklı hareket için bir pusula özelliğini taşıdığını belirterek, bu sayede çeşitli sapmaların önlenebileceğini kaydetti. Basıret olmadığı takdirde iyi niyetli bir insanın bile sapmaya uğrayabileceğini ve kötü yola baş koyabileceğini belirten Ayetullah Hamenei, hedefin belirlenmesi, doğru yolun teşhisi, düşmanın tesbiti, yoldaki engellerin tanınması ve mevcut engelleri aşma yollarının algılanmasında basıretin büyük önem taşıdığının altını çizerek, ulema, üniversiteliler ve kültürel çevrelerin bu hayati konunun önemini kavramak suretiyle basıret ve bilinç silahıyla donanmaları tavsiyesinde bulundu.

        Çeşitli milletlerin İslam nizamına olan ilgi ve saygısı ile İran'ın iç meseleleri karşısında gösterdikleri duyarlılık, Ayetullah Hamenei'nin değindiği bir başka konuydu. İslam İnkılabı Rehberi, İslam ve İslam Cumhuriyeti'ne sempatiyle bakan milletlerin İran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra meydana gelen bazı olaylar karşısında kaygı duyduklarını hatırlatarak şöyle konuştu: ‘Milletin bu seçimlerde yüzde 85 oranındaki katılımı müslüman milletleri sevince boğdu. Ancak, bu büyük katılım ve büyük siyasi zaferi tahrip için düşman şayia, iftira ve anarşik eylemlere yeltendiğinde İslam Cumhuriyeti'nin dostları kaygılandılar. Hatta bu hareket bile aradan 30 yıl geçmesine rağmen İslam Cumhuriyeti'nin sahip olduğu düşünce biçimine İslam dünyasının ne denli ilgi duymakta olduğunun göstergesidir.'

      Ayetullah Hamenei daha sonra hak ve batılın birbirine karıştırılması ve hakikatin teşhisinin hatta hak yanlıları için bile zorlaştırılması eyleminin İslam düşmanlarının eski bir yöntemi olduğunu söyleyerek, Hz. Ali (S)'in bu konudaki bir sözünü aktardı: ‘Basıret, fitneyle mücadelede en önemli yoldur.'

       Sağlıklı ve hatalı yol ve girişimlerin doğru teşhisi için kendisine başvurulabilecek bir kriteri açıklayan İslam İnkılabı Rehberi şunları söyledi: ‘Halkın ve İslam nizamının azılı düşmanları olan emperyalizm ve siyonizmi öfkelendiren her eylem ve hareket, doğru ve hak yolunda demektir ve onları sevindiren ve propagandalarında, siyasetlerinde övdükleri her hareket çizgisi de yanlıştır, eğridir ve sapmaya uğramıştır. Bu kriterle, yani ecnebilerin öfke ya da sevinç içerisinde gösterecekleri tepkileri değerlendirmek suretiyle çeşitli olaylarla ilgili olarak hatalar tesbit ve telafi edilebilir.'

        Ayetullah Hamenei konuşmasının devamında sistemin iki önemli sütununun İslamiyet ve Cumhuriyet olduğuna işaretle cumhuriyet kavramının hakiki anlamını açıklarken, ‘halkın, sistemin teşkili ve sorumluların iş başına getirilmesi yolundaki katılımı ve sorumluluk duygusu cumhuriyetin özelliklerinden biridir' dedi.

       İslam İnkılabı Rehberi sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Cumhuriyetin bir başka anlamı şudur ki, sistemin yöneticileri halkın bağrından çıkmalı ve halkla birlikte olmalıdırlar. Halk gibi davranmalı ve onlarda diktatörlükten bir iz, lüks hayat özentisi ve halka ilgisizlik gibi davranışlar bulunmamalıdır. Cumhuriyetin bir başka boyutu da halkın inançları ve değerlerine saygı göstermek, milletin haysiyeti, kişiliği ve kimliği karşısında duyarlı olmaktır.'

       Ayetullah Hamenei İslamiyet unsurunu değerlendirirken de İran'daki sistemin temellerinin din, şeriat ve maneviyata dayandığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: ‘İslam Cumhuriyeti'nde, cumhuriyetin çeşitli boyutları İslami ve manevi dayanaklara sahiptir ve halkın dünyasının mamur edilmesi ve nizamın yükseltilip güçlendirilmesi ilahi ödüle de sahiptir.'

       İslam İnkılabı Rehberi, İran'daki sistemin İslamiyet ve Cumhuriyet'i bir araya getirmiş olması yüzünden İslam Cumhuriyeti'nin Asr-ı Saadet'ten sonra görülen eşsiz bir formül olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: ‘Dünyadaki diktatörler ve sultacıların bu nizama olan düşmanlıkları doğaldır. Ancak, onların İslam Cumhuriyeti ile 30 yıldır boğuşmalarının sonucu büyük İran milletinin muhteşem ilerlemesinden ibarettir. Bu ilerleme Allah'ın izniyle bundan sonra da devam edecektir.'

         Çalus'daki Şüheda stadyumunda biraraya gelen muhteşem kitleler şiddetli yağmur altında unutulmaz ve görkemli sahneler oluşturdular. Çevredeki caddelere taşan mü'min insanlar seli İslam İnkılabı Rehberi için düzenledikleri karşılama töreninde coşkun sevgi gösterilerinde bulundu.

 

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)