Soru 977: Humusu verilmiş on bin tümen parayla bir halı aldım. Bir müddet sonra onu on beş bin tümene sattım. Acaba; humusu verilmiş maldan fazla olan beş bin tümen kazançtan sayılır mı? Ve ona humus lazım gelir mi? Cevap: Satış kastıyla almış iseniz, alış bedelinden fazlası kazançtan sayılır. Ve yıllık giderden fazla kalan miktarında humus farz olur. |
Soru 978: Kazançlardan her birisi için bir humus vakti tayin eden kimse, süresi dolan kazancının humusunu süresi dolmamış kazançlarından vermesi caiz midir? Bu kazançların yıl sonuna kadar kalacağını ve bunları geçimi için kullanmayacağını bildiği halde hüküm nedir? Cevap: Kazançlarından her biri için müstakil bir humus vakti tayin etmesi caiz olduğu yerlerde humusunu (humusu verilmemiş) başka bir kazançtan vermesi caiz değildir. Ancak; diğer kazancının humusunu vermiş ise, bu müstesna. Geçim için kullanılmayacak olan kazançlarının humusunu, kazandığı an veya humus vakti geldiğinde vermekte muhayyerdir. |
Soru 979: İki katlı bir binası olan ve kendisi de o binanın üst katında oturmakta olan bir kimse, binanın alt katını kira almadan bir şahısa vererek ondan borç para almıştır. Acaba; aldığı borç paraya humus lazım gelir mi? Cevap: Aldığı borç karşılığında evi ücretsiz vermesinin şer'î bir yönü yoktur. Her halükârda borç olarak alınan parada humus yoktur. |
Soru 980: Vakıflar dâiresine ait bir binayı yetkililerden muayenehane olarak aylık belli bir ücretle kiraladım. Benim talebimi kabul ettikleri için benden kiradan başka bir miktar para da önceden aldılar. Söz konusu para şimdi benim tasarrufumdan çıkmış ve hiçbir zaman da elime geçmeyecektir. Acaba bu parada humus var mıdır? Cevap: Bu meblağ kazançtan olur ve verilmesi hava parası anlamını taşırsa humusunu vermek farzdır. |
Soru 981: Yıllık humus hesaplaması olmayan bir kimse bir milyondan fazla para harcayarak bir artezyen kuyusu kazdırmıştır; o, bu yolla kurak bir araziyi bayındırlaştırmak ve meyve ağacı dikerek onlardan istifade etmek istiyor. Bu ağaçların meyva vermesi, büyük bir masrafla beraber uzun bir zamanın geçmesini de gerektirmektedir. Şimdi bu şahıs kendisine taalluk eden humusu vermek için mallarının hesabını yapmak istiyor. Öte yandan enflasyon nedeniyle kuyu, yer ve bahçenin fiyatları sarf ettiği miktarın kaç katı artmıştır. Mallarının günlük değerinin humusunu vermeye gücü yetmez. Bahçe ve bahçenin içindekilerin humusunu para olarak değil de, arazinin kendisinden vermeye mükellef edilirse çok zor duruma düşecek. Çünkü bu yolla ailesinin geçimini temin etmeği ve refaha kavuşmayı arzulamaktadır. Bu şahsın humus mükellefiyeti nedir? Humus vermekte zorluğa düşmemesi için humusunu nasıl hesaplamalıdır? Cevap: Meyve ağaçları dikmek ve bahçe yapmak amacıyla ihya edilen kurak arazinin bayındırlaştırılması için yapılan masraflar çıkıldıktan sonra hiç şüphesiz onda humus vardır. Yerin humusunu, yerden veya günlük kıymetinden vermekte tercih sahibidir. Ama; kuyu, su boruları, su tulumbası, ağaçlar ve bunlardan başka şeylere sarf ettiği masrafları, borçla veya bunları veresiye satın almakla elde etmiş ve borcunu humusu verilmeyen paradan ödemiş ise; sadece bu borca sarf ettiği paranın humusunu vermesi farzdır. Fakat; bunları humusu verilmemiş parayla almış ise, bu malların şimdiki normal (adilane) kıymetini hesaplayarak humusunu vermesi farzdır. Eğer, üzerine farz olan humusu, bir defada vermeye gücü yetmezse; vekillerimizin birisiyle humusunu borca çevirme hususunda anlaşmalı ve humus borcunu taksitle ödemelidir. Taksitlerin süre ve miktarını ayarlamada ise kendi imkanını gözetir. |
Soru 982: Evlendiği günden bu güne kadar borçlu olan ve yıllık humus hesaplaması olmayan bir şahıs şimdi humusunu vermek istiyor. Humus hesabına nasıl başlamalı? Cevap: Şu ana kadar giderlerinden artan bir kazancı yoksa geçmişlerinden dolayı onun humus mükellefiyeti yoktur. |
Soru 983: Vakfedilen arazi ve eşyanın mahsul ve gelirlerinin humus ve zekât hükümleri nedir? Cevap: Özel vakıf olsalar dahi vakfedilmiş malların kendisinde humus ve zekât yoktur. Bunların mahsullerinde de ister özel vakıf olsun, ister genel vakıf, humus yoktur. Genel vakıf olarak vakfedilen malların mahsulleri vakfedilen kimseler tarafından alınmadıkça zekâtı da yoktur. Ancak; söz konusu mahsuller, vakfedilen kimseler tarafından alındıktan sonra zekâtı farz eden şartları taşırsa onlarda zekât vardır. Özel vakfın mahsulünde ise kendilerine vakfedilmiş kimselerin her birinin hissesi, nisap miktarına ulaşırsa onda zekât farzdır. |
Soru 984: Küçük çocukların kazançlarına (örneğin bir vekil tarafından çocuk adına kazanılan paraya) humus lazım gelir mi? Cevap: Çocuklar için elde edilen kazançlar, onların bulûğ çağına ulaşıncaya kadar mülkiyetlerinde kalırsa ihtiyaten farz olarak humusunu vermeleri farzdır. |
Soru 985: Meslek araçlarında humus var mıdır? Cevap: Meslek aletlerinin hükmü aynen sermayenin hükmü gibidir ve humusu verilmesi farzdır. |
Soru 986: Bundan birkaç yıl önce hacca gitmek üzere hac müessesesine isim yazdırdım ve bu sefer için gerekli olan parayı da müessesenin hesabına yatırdım. Ancak; şimdiye kadar hacca gidemedim ve bu paranın daha önce humusunu verip vermediğimi de bilmiyorum. Acaba, şimdi bu para için humus vermem gerekir mi? Hacca gitmek üzere verilen paranın üzerinden birkaç yıl geçerse o paraya humus lazım gelir mi? Cevap: Eğer verdiğiniz para o yılki kazancınızdan olur ve bir anlaşma üzere hacca gitmek için bu parayı ücret veya bedel olarak yatırmış iseniz o paranın humusunu vermeniz farz değildir. |