Bir mülk, meselâ fakirlere yahut seyitlere veya geliri hayır işlere harcanmak üzere vakfedilirse, mülk için mütevelli tayin edilmediği takdirde, onunla ilgili olarak şer'î hâkim yetkilidir. |
Bir mülk, evlat gibi belirli şahıslara, her neslin diğerinden sonra yararlanması için vakfedilir ve ilgili mütevelli de o mülkü kiraya verirse, vakfedilen şeyin veya sonraki kuşağın maslahatı göz önünde bulundurularak kiraya verildiği takdirde, mütevellinin ölümüyle kira batıl olmaz. Eğer söz konusu mülkün, mütevellisi olmaz ve vakfedilen kuşaklardan birisi onu kiraya verir, ancak kira süresi bitmeden ölürse, sonraki kuşak anlaşmayı geçerli kılmadıkları takdirde kira batıl olur. Fakat kiracı, mülkün kirasının tamamını önceden ödemişse, kiraya verenlerin ölümünden kira müddetinin sonuna kadar olan miktarı geri alır. |
Vakfedilen mülk harap olmakla vakıflıktan çıkmaz. |
Sadece bir kısmı vakfedilen mülk, bölünmemiş olursa, şer'î hâkim veya ilgili mütevelli, bilirkişinin görüşüyle vakfedilen bölümü ayırabilir. |
Vakfedilen şeyin mütevellisi ihanet eder ve gelirini belirlenen yerlerde harcamazsa, eğer umum halk için vakfedilmişse, müm-kün olduğu takdirde şer'î hâkim onun yerine emin bir mütevelli tayin etmelidir. |
Hüseyniye için vakfedilmiş bir halı, üzerinde namaz kılmak amacıyla -Hüseyniye'ye yakın olsa bile- camiye götürülemez. |
Kısa ve uzun müddet içerisinde tamir edilmesi gerekmeyen ve herhangi başka bir ihtiyacı da bulunmayan bir caminin tamirini karşılamak için vakfedilmiş bir mülkün geliri yok ve korunması faydasız olacaksa, o zaman o mülkün gelirinden başka bir caminin tamir ihtiyacı için harcanabilir. |
Bir mülk, geliri caminin tamirinde kullanılması ve camide namaz kıldıran imama ve ezan okuyan müezzine verilmesi için vakfedilirse, eğer her birine ne kadar belirlendiği bilinirse, bilinene göre hareket edilmelidir. Fakat her birine ne kadar verilmesi gerektiği kesin olarak bilinmezse, ilkönce caminin tamirine kullanılmalı, eğer bir şey artarsa, imam ve müezzin arasında eşit bir şekilde bölünmelidir. Ancak bu iki kişinin, taksim hususunda birbirleriyle sulh ederek anlaşmaları daha iyidir. |