Bir kimse, sabah ezanından önce niyet edip, bütün gün boyunca uyur ve akşam ezanından sonra uyanırsa, orucu sahihtir. |
Ramazan ayı olduğunu bilmeyen veya unutan bir kimse, öğleden önce ramazan ayı olduğunu anlayınca, bakılır: Eğer orucu bozan işlerden birini yapmamışsa, niyet etmek suretiyle orucu sahih olur. Fakat oruca aykırı olan fiillerden birini yapmış veya ramazan ayında olduğunu öğle ezanından sonra öğrenmiş olursa, oruçlu bulunmuş olmaz; ama akşam ezanına kadar orucu bozan şeylerden sakınmalı ve ramazandan sonra da o günün orucunu kaza etmelidir. |
Bir çocuk, ramazan ayında sabah ezanından önce bulûğ çağına ererse, [o günden itibaren] oruç tutmalıdır. Ama sabah ezanından sonra baliğ olan çocuğa, o günün orucu farz olmaz. |
Ölü adına oruç tutmak üzere ecîr olan kimsenin, [kendisi için] müstehap oruç tutmasında herhangi bir sakınca yoktur. Fakat ramazan ayından orucu kazaya kalan veya üzerine başka bir oruç farz olan kimsenin, müstehap oruç tutması caiz değildir. Böyle bir şahıs, eğer unutarak müstehap oruca niyet eder ve öğleden önce üzerinde farz orucun olduğunu hatırlarsa, müstehap orucu bozulur; ancak niyetini farz olan oruca çevirebilir. Ama öğleden sonra hatırlarsa, orucu batıl olur. Fakat akşam ezanından sonra hatırlarsa, orucu, sakıncasız değilse de sahihtir. |
Belirli bir gün oruç tutmayı nezreden insan gibi, ramazan orucu dışında üzerine muayyen oruç farz olan kimsenin, [o günün orucuna geceden niyet etmesi gerekir ve eğer] sabah ezanına kadar kasten niyet etmezse, orucu batıl olur. O günün orucunun üzerine farz olduğunu bilmeyen veya unutan kimse ise, öğleden önce oruçlu olmasının gerekliliğini hatırlar ve o zamana kadar orucu bozacak bir iş de yapma-mış olursa, niyet ettikten sonra orucu sahihtir; aksi takdirde batıldır. |
Keffaret orucu gibi muayyen zamanı olmayan farz bir orucun niyetini, kasten öğle [ezanının] öncesine kadar ertelemenin sakıncası yoktur. Hatta niyet etmeden önce, oruç tutmamayı kararlaştıran veya oruç tutup tutmama arasında tereddüt eden kimse, orucu bozacak bir iş yapmaz ve öğleden önce de niyetini ederse, orucu sahih olur. |
Ramazan ayında öğleden önce Müslüman olan bir kâfir, sabah ezanından o vakte kadar orucu bozan bir iş yapmamış olsa bile, o günü oruç tutamaz ve sonradan kaza etmesi de gerekmez. |
Ramazan ayında öğleden önce iyileşen bir hasta, sabah ezanından o vakte kadar orucu bozan bir şey yapmamışsa, oruca niyet edip, o günün orucunu tutmalıdır. Ancak öğleden sonra iyileşen hastanın, o günü oruç tutması farz değildir. |
Şaban ayının otuzuncu gününün ramazandan olup olmadığı konusunda, şüphe ve tereddüt hâsıl olursa, o günde oruç tutmak farz değildir ve eğer o günü oruç tutmak isterse, ramazan orucu olarak niyet edemez. Ancak böyle bir günde, geçmiş ramazana ait kaza veya onun gibi herhangi bir oruca niyet eder ve daha sonra bu günün ramazan ayından olduğu ortaya çıkarsa, bu oruç, ramazan orucu yerine geçerli olur. |
Şek gününde, yani şaban ayının otuzuncu gününün şabandan mı yoksa ramazan ayından mı olduğu hususunda şüphe vaki olan günde, eğer bir kimse kaza, müstehap veya benzeri bir oruca niyet ettikten sonra gündüz ramazan ayı olduğunu anlarsa, niyetini ramazan orucuna çevirmelidir. |