Teyemmüm edilirken önceki bölümün yapılıp yapılmadığından şüpheye düşülürse, itina edilmez ve alınan teyemmüm sahihtir. Yine her bir kısım yerine getirildikten sonra doğru olarak yapılıp ya-pılmadığından şüpheye düşülürse, itina edilmemeli ve alınan teyem-müm sahihtir. |
Sol el mesh edildikten sonra teyemmümün doğru yapılıp yapılmadığından şüphe edilirse, teyemmüm sahihtir. |
Teyemmüm etmesi gereken kimse, farz ihtiyat gereği, namaz vakti girmeden önce namaz için teyemmüm etmemelidir. Ama başka bir farz veya müstehap iş için teyemmüm eder ve namaz vaktine kadar özrü devam ederse, o teyemmümle namaz kılabilir. |
Teyemmüm etmesi gereken kimse, namaz vakti bitinceye dek özrünün devam edeceğini bilirse, istediği vakitte namazını kılabilir. Ancak vaktin sonuna kadar özrünün zail olacağını bilirse, beklemeli; abdest veya gusül alarak ya da vakit darlaştığında teyemmüm ederek namaz kılmalıdır. |
Abdest alamayan veya gusül edemeyen kimse, özrünün çabuk zail olacağına ihtimal verse de, kaza namazlarını teyemmümle kılabilir. Ancak vakit dar olmadan önce teyemmümü mubah kılan özrün kalkacağını bilirse, beklemelidir. |
Abdest veya gusül alamayan kimse, günlük namazların nafileleri gibi belli vakitleri olan müstehap namazları teyemmümle kılabilir. Hatta bunu, ilk vakitte de yapabilir. Ancak bu, vaktin sonuna dek teyemmümü mubah kılan özrün kalkacağını bilmediği takdirde olur. |
İhtiyat ederek cebire olarak gusül ve teyemmüm etmesi gereken, meselâ, sırtında yara olan bir kimse, gusül ve teyemmümden sonra namaz kılar ve namazdan sonra idrar gibi bir küçük hades gerçekleşirse, sonraki namazlar için abdest almalıdır. |
Su bulunmaması veya başka bir özürden dolayı teyemmüm eden kimsenin özrü kalktıktan sonra, almış olduğu teyemmüm batıl olur. |
Abdesti bozan şeyler, abdest bedeli yapılan teyemmümü de bozar. Guslü bozan hâller, gusül bedeli yapılan teyemmümü de bozar. |
Gusül edemeyen kimse üzerine birkaç gusül farz olursa, farz ihtiyat gereği, onların her biri yerine bir teyemmüm etmelidir. |