Yaşı üçü geçmeyen bir kız çocuğunu erkek yıkayabildiği gibi, üç yaşını geçmeyen erkek çocuğunu da kadın yıkayabilir. |
Erkek olan ölüyü yıkamak için erkek bulunmazsa, aralarında akrabalık bağı bulunan ve mahrem olan meselâ, ana, kız kardeş, hala ve teyze gibi veya süt emmek suretiyle mahrem olan kadınlar onu yıkayabilirler. Aynı şekilde kadın olan ölüyü yıkayacak bir kadın bulunmazsa, akrabalık veya süt emmek vasıtasıyla ona mahrem olan erkekler, elbise üzerinden onu yıkayabilirler. |
Ölü ve onu yıkayan, her ikisi de erkek veya kadın olursa, cenazenin avret dışındaki yerlerinin açık olması caizdir. Ölü ve yıkayıcı mahrem olurlarsa, yine hüküm aynıdır. [Ölü kadını yıkayan kimse mahrem bir kadın da olsa, ancak cenazenin avret dışındaki yerleri açık olabilir.] |
Ölünün avret yerine bakmak haramdır. Onu yıkayan baktığı takdirde, günah işlemiş olur; ancak verilen gusül, batıl olmaz. |
Ölünün herhangi bir yeri necis olursa, mezkur yerin guslüne başlamadan önce yıkanmalıdır. Ölünün yıkama işine başlanmadan önce bütün bedeninin temiz olması, müstehap ihtiyattır. |
Ölüyü yıkama şekli, cenabet guslü gibidir. Farz ihtiyat gereği, tertibî olarak yıkama mümkün olduğu takdirde, irtimasî olarak yıkamamalıdırlar. Tertibî yıkamada bedenin üç kısmını ayrı ayrı suya sokmayıp suyu üzerine dökmek, müstehap ihtiyattır. |
Âdetli veya cünüp iken ölen bir kimseye, hayız ve cenabet guslü vermek gerekmez; cenaze guslü yeterlidir. |
Ölüyü yıkamak için ücret almak, caiz değildir. Ancak yıkama öncesi gerekli hazırlıklar için ücret almak, haram değildir. |
Su bulunmaz veya suyu kullanmanın sakıncası olursa, her yı-kama yerine ölüye bir teyemmüm ettirilir. |
Ölüye teyemmüm ettiren kimse, mümkün olduğu takdirde ölünün elini toprağa vurarak yüzüne ve ellerinin üstüne çekebilir. Bu şekilde mümkün olduğu takdirde, diri insanın eliyle ona teyemmüm ettirmek gerekmez. Ancak her ikisini uygulamak, müstehap ihtiyata uygundur. |