Zinadan olsa bile ana rahmindeki çocuğu düşürmek caiz değildir. Ama çocuğun kalmasının anneye tahammül edilmeyecek zararı olur veya çok meşakkati olursa, çocuk canlanmadan onu düşürmek (aldırmak) caizdir. Ancak diyeti vardır, ama çocuk canlandıktan sonra alınması asla caiz değildir. |
Bir insan evli olmayan aynı zamanda iddetsiz bir bayanla zina eder, daha sonra o kadını kendisine nikâhlar ve onlardan bir çocuk dünyaya gelirse, onun helal veya haramdan dünyaya geldiğini bilmezlerse, o çocuk helalzadedir. |
Erkek, kadının idde de olduğunu bilmez ve onunla evlenir, kadında bilmez, onlardan bir çocuk dünyaya gelirse, helalzadedir şer’i açıdan her ikisinin de çocuğudur. Eğer kadın idde de olduğunu bilir ve idde de evlenmenin şer’i açıdan caiz olmadığını biliyorduysa, çocuk babaya aittir. Her halükarda onların akdi batıldır, birbirlerine de ebedi haram olurlar. |
Kadın ben yeisiyim derse, sözünü kabul etmemek gerekir, ama kocam yok derse, sözüne güvenilirse, kabul edilmelidir, güvenilmezse vacip ihtiyat gereği araştırılmalıdır. |
Kocam yok diyen kadınla evlenilir, evlendikten sonra birisi o kadının kocası olduğunu iddia ederse, onun iddiası şer’i açıdan ispatlanmadıkça, onun sözünü dikkate almamak gerekir. |
Baba, iki yaşını doldurmayan kız veya erkek çocuğunu annesinden, ayıramaz. Zira çocuğu saklamakta anne ve baba müşterektirler. İhtiyat ve evla olan çocuğu yedi yaşına kadar anneden ayırmamak gerekir. |
Kız isteyen dindar ve ahlaklı olursa, reddedilmemelidir. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurur: Ahlaklı ve dindar birisi sizin kızınızı istediğinde, kızınızı onunla evlendirin. Böyle yapmazsanız yeryüzünde büyük fitne ve fesat çıkar. |
Kadın, başka biriyle evlenmemesi için mihrini kocasıyla sulh ederse, erkeğin başka bir kadınla evlenmekten kaçınması vacip olur. Kadın da mihrini alamaz. |
Zina yoluyla dünyaya gelen evlenirse, ondan dünyaya gelen çocuk helalzadedir. |
Erkek, ramazan ayının orucunda oruçlu iken veya hayızlı iken kadınla cima yaparsa, günah işlemiştir, onunla bir çocuk dünyaya gelirse helalzadedir. |