• Nombre de visites :
  • 1815
  • 24/10/2007
  • Date :

Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 10

ramazan

Selam olsun Allah’ın ziyafetine katılanlara, iman gücü ile nefsini yenip iyi amellere yönelenlere, saadet yolunda hızla ilerleyenlere, onlara Allah’ın şu müjdesini sunuyoruz:

İman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı onlarındır.

Ramazan ayının bereketleri İsveçli bir gazeteciyi Dagnez Nihter adlı gazetede şu özel makaleyi yayınlamaya yöneltti: Ramazan sadece oruç tutma ayı değil, müminlerin akranlarıyla görüşüp konuşma ayıdır. Ramazan ayında aile içindeki ilişkiler daha da samimi olur ve İslam dini en iyi biçimde özlenir. Bu ayda İsveç’te yaşayan Hulemberg ve Rozenkuist aileleri, Mansur Gigoviç ailesi ile birlikte Landz Krana kentine giderler. İftar vakti bay Gigoviç bismillah. diyerek, yüce Allah’tan ibadetlerinin kabul görmesini temenni eder. Daha sonra bay Gigoviç kısa bir dua okur ve ardından bir bardak su ve iki hurma ile orucunu bozar. İftarın ardından bay Gigoviç Mekke’ye doğru namaz kılar.

Sahur vakti kent sakinleri henüz uyurken Gigoviç ailesi yemek yer. Aile daha sonra ibadete koyulur. Gigoviç’e göre 11 Eylül olayı Müslümanları derinden etkiledi. Landz Krona’da yaşayan Müslümanlara göre bu olaydan sonra İsveç’te yaşamak Müslümanlar için daha da zorlaştı, fakat bu zorluklar aynı zamanda Müslümanların birlik olmasında da etkili oldu. Gazeteci şöyle devam ediyor: Ramazan ayında oruç tutmak, İslam dininin önemli ibadetlerindendir. Oruç tutan insan günün belli saatlerinde yemek, içmez. Oruç insan bu saatlerde tartışmaktan sakınır ve ben orucum diyerek bu ayda kavgadan uzak durmaya çalışır.

Bu aileden, gün boyunca imsak etmenin zor olup olmadığını sorduğumda, hepsi tatlı tatlı gülümsüyor ve biri şöyle karşılık veriyordu: Oruç tutmak beni mutlu ediyor. Oruç tutarken Allah’ın buyruğunu yerine getirdiğimi biliyorum ve bu duygu beni çok mutlu ediyor.

İsveçli Müslümanlar yavaş yavaş camide toplanıyor. Burada ramazan ayının sadece yememek ve içmemekten ibaret olmadığı anlaşılıyor. Bu ay gerçekte bir araya gelmek, cemaat namazı kılmak ve sevgi göstermek ayıdır. İsveçli gazeteci cemaat namazındaki uyumdan hayrete düşüyor ve kendi kendine bu insanlar arasında anlaşamayan en az birkaç kişinin olması gerektiğini düşünüyor. Ancak ortamda sevgi ve samimiyetten başka hiçbir şey görmüyor. Bay Gigoviç kendisine şöyle anlatıyor:

Resulullah efendimiz buyurmuştur ki; kim bu mübarek ayda sesini yükseltirse veya çirkin sözler söylerse orucu gerçek oruç değil ve Allah katında kabul edilmez. Öğlen vakti Landz Krona kentinde bulunan çeşitli restoranlardan her aç insanı heveslendiren hoş kokular geliyor, ancak bu kokuların oruçlu Müslümanları etkilemediğini görüyoruz. Gigoviç şöyle diyor: Ramazan ayının sona ermesi bizim için çok zor, çünkü bu ayda Allah katına yaklaşmayı ve insanlar arasındaki ilişkilerin güzelliğini en iyi şekilde hissedebiliyoruz.

Günümüzde pek çok kişi, gerçek bir Müslüman"ı zorbalığa boyun eğmekten alıkoyan ve makul olmayan isteklere teslim olmasını engelleyen etkenin ne olduğunu merak ediyor. Gerçekten de mazlum Filistin halkını yarım asır Siyonist rejimin zulüm ve cinayetlerine karşı ayakta tutan etken nedir? Konu oldukça basit, ama aynı zamanda derindir. Müslüman insan yüce Allah’a tevekkül eder ve bu tevekkülün en güzel göstergesi namaz kılmasıdır. Fransız filozof Aleksis Karl şöyle diyor: Kuşkusuz hayatta başarılı olmak, fiziksel zihinsel, ruhsal ve manevi faaliyetlerimizin gelişmesine bağlıdır. Ruh, akıl ve duygu karışımı bir mecmuadır. İrfanî duygu ise fıtratımızdan kaynaklanan bir harekettir. Bu duygu, insanların karakterinin gelişmesine katkı sağlar. Müslüman insan gönül rızası ve rahatlık duygusu içinde 5 vakit namaz kılar, ve bu ibadetin kendisini tüm kötülüklerden koruduğuna ve huzura kavuşturduğuna inanır. Namaz insanların tüm özelliklerini etkiler ve zorluklara karşı direnme gücünü arttırır.

Dolayısıyla ne zaman ezan sesi duyulursa Müslümanların çehresinde bir aydınlık belirir ve insanlar bir araya gelerek yüce Allah’ı ibadet etmeye başlar. Müslüman bir insan için namaz, tüm bireysel ve sosyal işlerinde başarı anahtarıdır.  Nitekim yüce Allah da gerçek müminin, namazında sadık olanlar olduğunu buyurur: Kur’an-ı Kerim insanların hırs, sabırsızlık ve kıskançlık gibi sıfatlarını sıralarken namaz kılan insanın bu sıfatlardan arındırıldığını buyurur. Namaz kılan insan tüm gönlünü Allah’a yönelttiği için sabır, cömertlik ve şefkatli olmak gibi sıfatlara kavuşur. Gerçekte namaz, insanlarda umut, direniş ve mücadele ruhunu geliştiren etkendir.

Adamın biri İbni Sirin’den kendisine ibadet etmeyi öğretmesini ister. Bu büyük alim adama sorar: Nasıl yiyorsun? Adam, doyuncaya dek, diye karşılık verince, İbni Sirin şöyle karşılık verir: Bu, hayvanların adetidir, önce doğru yemeyi öğren, daha sonra ibadet etmeyi. Ramazan ayında Kaşan kenti ayrı bir havaya bürünür. Kaşan halkı bu aya ayrı saygı gösterir, çünkü bu ayın Allah katına yaklaşma ayrı olduğuna inanır. İftar ve sahurda bu kentte okunan dualar ayrı bir güzelliğe sahiptir. Kentte akşam ezanından önce hz. Ali’yi (s) medheden şiirler okunur ve iftar duası camilerin minarelerinden yayınlanır. İftar sofrası çeşitli çorbalar, şerbetler ve meyve suları ile süslenir. Kaşan halkı ilkin akşam namazını kılar, daha sonra iftar sofrasına oturur. Bu ayda cemaat namazı ayrı bir güzelliğe sahiptir ve Kadir gecelerinde bu ibadetin azameti daha da artar.

Kaşan’da Ramazan ayının 3. gecesinden 15. gecesine dek gençler çeşitli şiirler okuyarak, evlerin kapısını çalar, bir kişi Şems suresinin ayetlerini okur, ve her ayetin sonunda diğerleri ona eşlik eder. Gençler daha sonra ev sahibi için dua ederek bir başka evin kapısını çalar ve bu etkinlik böylece sürüp gider. Kaşanlı çocukların en güzel anıları Ramazan ayına aittir.


Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 9

Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 8

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)