• Nombre de visites :
  • 1756
  • 24/10/2007
  • Date :

Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 9

ramazan

Talak suresinin 2. ve 3. ayetlerinde şöyle buyrulmaktadır:

“Her kim Allah’tan korkup sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir, ve onu hesaba katmadığı bir yönden de rızıklandırır. Kim de Allah’a tevekkül ederse, o, ona yeter. Elbette Allah kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır.”

  Takva, Allah’ın insan için uygun bulmadığı şeylerden hür irade üzerine sakınmaktır. Takva’yı riayet etmek, insan hayatının en önemli ve hayati boyutudur. Şayet her birimiz farklı zamanlarda bu ayetin güzel hakikatini bir tecrübe olarak yaşamış bulunuyoruz. Tefsir kaynaklarında, Talak suresinin 2. ve 2. ayetleri en ümit verici ayetler olarak zikredilmiştir. Bu ayetler uyarınca; Her ki cürüm ve günahtan kaçınırsa, darlık ve çıkmazdan kurtuluş yollarına ulaşır. Günah insanın anadan doğma pâk fıtratına aykırı olduğu için, insan ruhunu lekelendirip, karartır ve onu ilahi ve manevi yükselişten alıkor. Sadece dini kültürde bu hakikat vurgulanmıştır. Yani günahtan sakınmak, insanın darlık ve zorluklardan kurtuluş yolunu sağlar. Takvalı olmak, insan ruhunu genişletir ve neşelendirir. Böyle bir durumda, insan ilahi rahmet kapılarının açıldığını hisseder. Allah da beklenmedik bir yerden onu rızıklandırır.

  Asr-ı Saadet döneminde bir grup sahabe bu ayetleri dinledikten sonra evde oturup, rızıklandırılmak amacıyla ibadet yapmaya başladılar. Bu haber peygamber efendimize ulaşınca Ashab-ı Kiram’a hitaben şöyle buyurdu: “Her kim böyle davranırsa, duası kabul ve müstecab edilmez. Bu yüzden çalışıp, emek sarfedin.”

  İnsanı rızıklandırma ve onu zorluklardan kurtarmaya ilişkin Allah’ın vaadettikleri, insanın emek sarfedip, ter dökerek, nefsanî vesveselerden sakınarak, hatalarından dönüp, tevbe ederek gerçekleştirilir. Bu ayetlerin diğer bir önemli tavsiyesi, Allah’a tevekkül etmektir. Allah’a tevekkül etmek, insan ruhunu arındırıp güçlendirir.

İslam peygamberi Hz. Muhammed (sav) Allah’a tevekkül konusunda şöyle buyuruyor: “Tevekkülün hakikati insanın halktan ümidini kesmesidir. Böyle bir durumda insan, Allah’tan başkasının rızası için çalışmaz.” İşte tevekkül ruhu budur.

  Hz. Muhammed (sav) şöyle buyuruyor:

Sahura kalkıp, bir hurma tanesi kadar bile olsa sahur yapın ve bunu terketmeyin. Allah-u Teala ve melekleri, sahura kalkan ve istiğfarda bulunanlara selam ve salavat getirir. Bu yüzden sahura kalkın ve bir yudum su kadar olsa dahi, sahur yapın.

  Geçmişte İranlılar mübarek ramazan ayında sabah vakti sahura kalkmak ve imsak vaktini tesbit etmek için, çeşitli yol ve yöntemlere baş vururlardı. Elbette bu metodların bazısı günümüzde henüz geçerli olduğu gibi bazısı da değer kaybetmiştir. Geçmişte sahur ve imsak vaktini belirlemenin en yaygın yollarından biri, yıldız bilimi ve onların gök yüzünde bulundukları mekanın tesbitiydi. İran’ın bazı şehirlerinde, özellikle çöl bölgelerinde, ve İran’ın Yezd ve Kirman gibi güney bölgelerinde bulunan şehirlerde, geceleyin hava şeffaf ve yıldız dolu olduğu için bazı tecrübeli kimseler, sahur ve imsak vaktini belirlemek için, yıldızların gök yüzündeki konumlarına bakıp, sahur vaktini belirledi. İran’ın bazı bölgelerindeyse, Nakara, davul ve borazan çalarak halkı sahura kaldırırlardı. Elbette bu gelenek bazı şehirlerde özellikle Meşhed kentinde henüz devam ediyor. Nitekim gece yarısı aşıldıktan sonra Meşhed’deki İmam Rıza (as)ın pâk türbesinin eyvanlarında Nakara çalınıp, halkın sahura kalkması duyurusu yapılır.

  Geçmişte halkın çoğu, camiler ve evlerin damlarında okunan dua ile uykudan kalkıp sahura hazırlanıyorlardı. Bazı kimseler cadde ve sokaklarda yürüyerek Fecr suresini ve diğer duaları yüksek sesle okuyup, halkı sahura çağırırlardı. Bazı kimseler de irfanî şiirleri okuyarak halkı sahura kaldırırlardı. Komşuları sahura kaldırma geleneğinin uzun geçmişi vardır. Günümüzde de birçok kimse dost ve arkadaşına telefon açarak onları sahura kaldırır. Fakat günümüzde radyo ve televizyon gibi kitle haberleşme araçları geliştirildiği için, halkın sahura kalkma ve imsak vaktini belirleme biçimi değişmiştir. Fakat halk, eski safa ve samimiyetten kaynaklanan lütuf ve keremi hatırlıyorlar. Ramazan ayı, ruhi ve manevi değişim ve dönüşüm yaratma dönemidir. Almanyalı yeni Müslüman olmuş bayan Karin şöyle diyor: Ramazan aylarından birinde, hayatıma yeni kapı açıldı. Ben çocukluğumdan beri dünya ve kainat hakkında derin bir tefekkür yürütmeye çalışırdım. Şaşkın ruhum, hakikati arıyor ve zihnimdeki sorulara cevap verilmesini istiyordu.

  Karin hanım bu konuda şunları kaydediyor; benimle Allah arasında özel bir irtibatın bulunduğunu hissediyordum. Okuldaki din derslerinde, Allah hakkında yapılan tanım ve tavsif kabul edilir ve yeterli değildi. Bu yüzden ruhi bir kriz geçiriyordum. Böyle bir durumdayken, Müslüman bir dostum bana küçük bir kitap hediye etti. Bu kitapta İslam açısından Allah’ın vahdaniyet anlayışı değerlendiriliyordu. Bu tefsir biçimi benim deruni olarak Allah hakkında algılamalarına uygundu. Kitabın teması, içimdeki sesle uyuşuyordu. Böylece İslam"ın tevhid anlayışına büyük ilgi göstermeye başladım.

  Bayar Karin, Müslüman olduktan sonra yerine getirdiği ilk dini vecibesi hakkında şunları kaydediyor. Dini vecibeleri yerine getirmek için bir başlangıç noktasını arıyordum. Müslümanlığım ramazan ayına rastlıyordu. Müslümanların bu aydaki merasimleri göz alıcıydı. Müslümanlararası birlik ve dayanışma gözler önüne seriliyordu.İftar merasimine katılmak, Kur’an okumak için bir araya gelen insanlarla birlikte yaşamak benim yorgun ruhumu okşuyordu. Kur’an ayetlerinin güzel sesle kıraatini dinlediğimde duygulanıp, ağlamaya başladım. O anlarda doğru yolu bana gösterdiğinden dolayı Allah’a şükrettim. Ruhi dönüşüm yaşamakla birlikte ramazan ayında oruç tutarak İslam"la şereflendim. Yüksek bir güç ve potansiyele sahip olduğumu hissettim. Açlık ve susuzluk karşısında direnmekle manevi lezzete varılacağını hissettim. Ramazan günlerini neşe dolu bir şekilde geride bıraktım. Ben Müslüman olduktan  sonra yaşadığım ilk ramazan ayı hatıralarını asla unutmayacağım


Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 8

Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 7

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)