• Nombre de visites :
  • 3130
  • 14/1/2013
  • Date :

Kurân'da Sosyal İlişkiler(3.Bölüm)

kurânda sosyal ilişkiler

Allah'ın kullarına verdiği her türlü nimet ve kemal onları denemeye yöneliktir. Bu nimetler verildiği kimselerin üstünlük ve kerametine, verilmeyen kimselerin horluğuna ve düşüklüğüne delalet etmemektedir. Dolayısıyla "Ey iman edenler bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin, belki (alay ettikleri kimseler) onlardan daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınlarla alay etmesin; belki onlar, kendilerinden daha iyidirler." [13] ayeti kerimesi her türlü horlama ve böbürlenmenin önünü alıp özel, türel ve hatta toplumsal saygıyı korumayı fertten topluma kadar gerekli görüyor ki bu sayede medinei fazılanın (ideal toplumun) kurulma ortamı sağlanmış olsun. Medinei fazıla veya ideal toplumda her ferdin uygulaması gereken güzel davranış, onun sorumluluğuna göredir. Bu yüzden toplumun önemli makamlarında bulunan kimselerin, bu konudaki sorumlulukları başkalarına oranla daha fazladır. Bunun için Hz. Musa (a.s) ile Hz. Harun'a (a.s) yumuşak konuşmakla din tebliğini başlatmaları gerektiği emrolundu. "Ona yumuşak söz söyleyin, belki hatırlar veya korkar."[14] Ama Firavun, kötü tercihi sonucu, kendi inatçı topluluğu ile birlikte denizde boğulup helak oldu.

"Sulardan onları kaplayıveren kaplayıverdi."[15]

Hz. Resulullah'a (s.a.a) da halka karşı sevgi, tevazu ve yumuşaklıkla davranması emrediliyor:

"Allah'ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak oldun. Eğer katı kalpli sert birisi olsaydın etrafından dağılıp giderlerdi."[16]

Başkalarının görüşüne saygı göstererek toplumda birliğin sağlanması, faal güçler cezbedilip fikir sahiplerinin fikirlerinden yararlanılması için çok güzel bir toplayıcı araç olan meşveret de bu doğrultuda olduğundan Hz. Resulullah (s.a.a) da ona emrolunmuştur. Zaten Resulullah'ın (s.a..a) davranış sireti de, Hak Teala'nın tavsiyesi üzerine müminlere karşı alçak gönüllü olup merhametle davranmaktı. "Sana tabi olan mümünlere karşı alçak gönüllü ol."[xvii][17]

Tuğyancılara karşı kesin şiddetli ve onurlu bir tavır alıp müfsid insanlara hoşnutsuzluğunu bildirmesi de ilahi önderin sünnetlerindendir. "Eğer sana isyan ederlerse de ki: Gerçekten ben sizin yaptıklarınızdan uzağım."[18]

Kur'anı Kerim'de alçak gönüllü olmak, bazen çocuğun aziz baba ve annesi karşısında yaptığı gibi, küçüklüğünü belirterek itaat etmek şeklindedir. "Onlara (annebabaya) karşı merhametle alçak gönüllü ol."[19]

Bazen de küçüğe karşı ra'fet ve merhamet göstermek şeklindedir. İlahi bir önderin görevli olduğu alçak gönüllülük ve mütevazilik bu kısımdandır.

Kur'anı Kerim'in muaşeret kurallarının iyileştirilmesindeki temel amaçlarından biri bu yolla parlak toplumsal ilişkilere dayalı gerçek huzura sahip uygar bir topluluk oluşturmaktır. İyi niyetli olma em

rini de böyle bir toplum için karar kılmıştır. Zira müfsid bir toplumda kandırılmaya vesile olan sadeliğin doğru olmamasına rağmen salih bir toplulukta da başkalarına karşı iyi niyetli olmak temel kurallardandır. "Birçok zanlardan kaçının, zira bazı zanlar gerçekten de günahtır."[20]


13 Hucurat/11.

14 Tâhâ/44.

15 Tâhâ/78.

16 Âli İmran/159.

17 Şuara/215.

18 Şuara/216.

19 İsrâ/25.

20 Hucurat/12.

Kurân'da Sosyal İlişkiler(1.Bölüm)

Kurân'da Sosyal İlişkiler(2.Bölüm)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)