• Nombre de visites :
  • 2734
  • 23/8/2008
  • Date :

Rahmet Yoluna Giren Rahmet Bulur

kabe

    Âlemlerin rabbi olan Allah’ımıza hamdolsun, salat ve selam önderlerimiz olan tüm peygamberlerimize ve onlara tabii olanlara olsun.

    “indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan ayetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.” (Bakara süresi/159) Ayet, delil anlamına gelir. Sürelerde her geçen cümleye ayet denildiği gibi göklerde ve yerde bizleri Allah’a götüren her ayrıntıya, her işarete de ayet denir. Bu, şu demektir. İster sözel, ister görsel her delil ayettir ki, Allah’a işaret ettirir. Tabii tefekkür edilirse…

      Bakara süresi/164 “Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah"ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.”

   Gök, yer, gece, gündüz, deniz, yağmur, toprak, gemi, rüzgâr… Kâinattaki her işarete rağmen, insanlara hatırlatıcı olarak vahiy ile bir kez daha hatırlatılıyor yüce Allah. Neyi? Gerçeği… İnsanları ve kâinatı var eden iradenin kime ait olduğunu… Yaratılış amacını… Niçin? İnsanlar şaşırmasınlar, unutmasınlar, yanılmasınlar diye. Hidayetin ancak Allah’ın elinde olduğunu….

     Hidayet he-de-ye kelimesinden türemiştir. Fiil ve özneyi kendi üzerinde taşıyan bir kelime. İletmek, yönlendirmek manasına gelir. Ama kendisine iletmek, yönlendirmek demektir. Kim yapacak. Yine kelimede saklı… Yüce Allah yapacak. Eğer insanlar yüce Allah’ın rızasını talep ederlerse yüce Allah kendine o kullarını yönlendirecek ve doğru yolda ilerlemelerine yardımcı olacak. Ama insanlar tek doğru yolun Allah’a giden yol olarak kabul ederlerse hidayeti fark edecekler. Böylece kendilerini kuşatan ayetlerden ve ellerinin altında olan ayeti kerimelerden kendilerine bir pay çıkaracaklardır. Aksi takdirde çevrelerindeki ve ellerindeki ayetlere rağmen ışıksız kalacaklardır.

    Tek şart gerçekten hidayetin yolunun Allah’u Teala’nın gösterdiği yol olduğuna inanacak, güvenecek. Hidayet yolunun sonu Allah’ın rızasına çıkar. Çünkü zaten bu yolu Allah’ımız tavsiye etmişti. “…indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan ayetleri…”ile açıklamıştı. Kendisi indirmiş, hidayet yani hedef, yol ve metotları içeren ifade ve deliller olan ayetler…

gül

     Yüce Allah tüm bunları bildirmesine rağmen gerçekleri kabul etmeyen, görmeyen, gizleyenler var. Adeta duymak, görmek ve anlamak istemiyorlar. Rahman ve rahim olan Allah’ımızın rahmet dolu yolundan yüz çevirmekteler. Şimdi sizlere sorarım. Rahmet yolundan ayrılan, rahmet bulur mu? Elbette hayır. Yüce Allah onlara lanet eder. Yani onları artık kendinden uzak görür. Dolayısıyla onlara artık rahmet, sevgi, şefkat nazarıyla bakmaz. Allah taraftarı olan herkes te onlara iyi gözle bakmaz. Onlarda, onlardan ilişkilerini keserler. Onları dost kabul etmezler.

    “… Mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.”

     Lanet, rahmetten uzak olmak, muhalefet etme, hakir görme, buğzetme manalarına gelir.

Allah kendi rızasını hedef tutmayanları, kendi tavsiyelerine güvenmeyenleri rahmetinden uzaklaştırdığı gibi, onların lehine düşünebilecek, davranabilecek her varlıkta artık onları rahmete layık görmez. Örneğin melekler, peygamberler, veliler, şehidler, müminler, eşyalar, gökteki varlıklar….bunların da Allah’a tabii olanlara temennileri farklıdır. Allah’a muhalif olanlara karşı temennileri farklıdır. Sizde takdir edersiniz ki Rabbine düşman olan birini hiçbir varlık desteklemez. Onaylamaz. Onlar için Allah’tan rahmet dilemez.

 Ancak bir sebeple bu durum değişebilir.

     Şöyle ki;“Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.” (Bakara süresi/ 160) Bunu bildiren yüce Allah’ımız. Eğer gerçekten pişman olunursa ve gerçekler üzere yaşamaya karar verirse yüce Allah’ın onlara bakış açısı değişecektir. Dolayısıyla lanet edebilecek tüm varlıkların bakış açısı da… Yerini rahmete bırakacaktır. Yani yüce Allah, artık kendisine ve inananlara yakın olanlardan kabul edecektir onları...”

     “…Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.”

Hamd olsun rabbimize ki bizlere lütfü keremiyle böyle fırsatlar vermiştir. Dileğimiz, bu fırsatları kaçırmamamızdır. Allah’a emanet olunuz.  

Zeynep Işık

www.tefekkur-dergisi.com


Hakka Giden Yol

Ahlaki Değerler

İYİLİK VE ÖZVERİYE DAVET

Tövbe ve Nefsi Arındırma

Salih Amel 1

Salih Amel 2

Salih Amel 3

Salih Amel 4

Kur"an"a ve Kimliğe Dönüş

İbadetin Siması

İLAHî YOL GÖSTERİCİLİK - HİDAYET

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)