• Nombre de visites :
  • 2784
  • 1/7/2008
  • Date :

Nefsini hesaba  çek!

namaz

     Ahiret’e, hesaba, kitaba amellerin ceza ve mükafatına inanan ve bütün amellerinin kaydedildiğini, kıyamet günü çok ince bir hesaba çekileceğini ve onların iyi veya kötü sonuçlarına kavuşacağını bilen bir kimse, amellerine, sözlerine ve ahlâkına nasıl ilgisiz kalabilir?! Gün, hafta, ay, yıl ve ömür boyunca ne yaptığını, Ahireti için azık olarak ne hazırladığını nasıl düşünmeyebilir? İman etmemizin gereği olarak bu dünyada amellerimizi hesaplamak, geçmişte ve şimdi ne yaptığımızı düşünmek zorundayız; tıpkı akıllı bir tacirin zarar edip sermayesini kaybetmemek için her gün, her ay ve her yıl gelir ve giderlerini hesaplaması gibi.

     Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: "Kıyamet’te sizi hesaba çekmeden bu dünyada kendinizi hesaba çekin ve Kıyamet’te amelleriniz tartılmadan bu dünyada amellerinizi tartın."[1]

     Hz. Ali (a.s) yine şöyle buyuruyor: "Her kim bu dünyada nefsini hesaba çekerse kâr eder."[2]

    İmam Ali Naki'nin (İmam Cevad) (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: "Her gün nefsini hesaba çekip eğer iyi amel yapmışsa, Allah'tan daha fazla muvaffakiyet istemeyen ve eğer kötü bir amel işlemişse istiğfar ve tövbe etmeyen bizden değildir."[3]

    Hz. Ali'den (a.s) şöyle naklediliyor: "Nefsini hesaba çeken kimse kâr eder, nefsini hesaba çekmeyense ziyan eder; her kim bu dünyada korkarsa Kıyamet günü emanda kalır ve herkim öğüt dinlerse basiretli olur; basiretli olan da anlar, idrak eder ve anlayan da bilir."[4]

     Resulullah (s.a.a) Ebuzer'e hitaben şöyle buyurmuşlardır: "Ey Ebuzer! Kıyamet’te hesaba çekilmeden bu dünyada nefsini hesaba çek; çünkü dünyada nefsini hesaba çekmen yarın Kıyamet gününün hesabından daha kolaydır ve Kıyamet günü tartılmadan nefsini tart ve böylece kendini Kıyamet için hazırla; o gün öyle bir gündür ki amellerin Allah'a arzedilir ve en küçük şey ondan gizli kalmaz. Ey Ebuzer! İnsan, iki ortağın birbirlerini hesaba çekmelerinden daha sıkı bir şekilde nefsini hesaba çekmedikçe muttaki olmaz. İnsan yiyecekleri, içecekleri ve giyecekleri hangi yoldan elde ettiğini, haramdan mı yoksa helaldan mı olduğunu iyice bilmelidir. Ey Ebuzer! herkim malını hangi yoldan kazanacağını düşünmez, dikkat etmezse Allahu Teâlâ da onu hangi yoldan cehennem ateşine sokacağını düşünmez, önemsemez."[5]

     İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: "Ey insanoğlu! Nefsinde devamlı sana bir öğüt veren oldukça, nefsini muhasebe ettikçe, Allah korkusunu şiar, hüznü kendine elbise edindiğin müddetçe devamlı hayır üzeresin. Ey insanoğlu! Doğrusu sen öleceksin (sonra) Kıyamet günü dirilecek ve (hesaba çekilmek için) Allah'ın (adalet terazisi) karşısında yer alacaksın; o halde (Kıyamette hesaba çekilince) cevap vermeye hazır ol."[6]

    İnsan dünyada bir tüccar gibidir. Sermayesi ise sınırlı hayat yani bu saatler, günler, haftalar, aylar ve yıllardır. Paha biçilmez ömür sermayesi ister istemez harcanacak ve insan tedricen ölüme yaklaşacaktır. Gençlik ihtiyarlığa, kuvvet zaafa, sağlık hastalığa dönüşecektir. Ömrü harcamak karşısında salih amelde bulunur da Ahiret için bir azık gönderirse zarar etmiş olmaz. Zira kendisi için mutlu ve saadetli bir gelecek temin etmiş olur. Ancak değerli sermayesi olan ömrünü, gençliğini, güç ve sağlığını boşa geçirir ve onun karşısında ahireti için salih amelde bulunmaz da çirkin ahlâkla ve günah işleyerek nefsini kirletirse telafi edilmeyecek büyük bir ziyan etmiştir.

Allahu Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Asra andolsun; gerçekten insan ziyan içindedir. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka."[7]

    Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuşlardır: "Akıllı kimse, bugünden yarınını (Kıyamet’i) düşünen ve nefsini özgür etmek için çaba harcayan, kesin olan ve kurtuluş ve kaçışı olmayan şey (ölüm ve Ahiret) için salih amelde bulunan kimsedir."[8]

Hz. Ali'den (a.s) şöyle naklediliyor: "Herkim nefsini hesaba çekerse kusurlarına vakıf olur ve günahlarına üstün gelir. Dolayısıyla günahlarından tövbe eder ve kusurlarını ıslah eder."[9]

----------------------------------------------------------------

 [1]- Gurer-ul Hikem, s.385.

 [2]- Gurer-ul Hikem, s.618.

 [3]- Vesail-üþ Þia, c.6, s.377.

 [4]- Vesail-üþ Þia, c.11, s.379.

 [5]- Vesail-uþ Þia, c.11, s.379.

 [6]- Vesail-uþ Þia, c.11, s.378.

 [7]- Asr.

 [8]- Gurer-ul Hikem, s.238.

 [9]- Gurer-ul Hikem, s.696.

 

 

 

Tevbenin Şartları

Tövbe ve Nefsi Arındırma

Nefse Esir Olmanın Kötü Sonuçları ve Fesatları

Kur'an'a ve Kimliğe Dönüş

Gafletle Geçen Yıllar

RABBİMİZE KARŞI MAZERETİMİZ VAR MI?

NEREDEN BAŞLAMALI?

Cihad-ı Ekber, Nefisle Cihattır

Hakka Giden Yol

Nefis Tezkiyesinin En İyi Yolu

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)