• Nombre de visites :
  • 2595
  • 19/4/2010
  • Date :

Mallarınızı zekat ile koruyun

zekat

  Kur’an-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allah’a ve Resulüne inanan, zekât versin!)

(Zekat vermekle müslümanlığınız mükemmel hâle gelir.)

(En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.)

(Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!)

(Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.)

(Zekât vermeyenin namazı kabul olmaz.) (Zekât vermemek haram olduğu için, böyle günahkârın kıldığı namaz sahih olup borcu ödenirse de, namazdan hâsıl olacak sevaba kavuşamaz.)

(Zekat vermeyen kimseye Allahü teâlâ lanet eder.)

(Zekat vermeyen, temiz malını kirletmiş olur.)

(Zekat vermeyen kimse, kıyamette ateştedir.)

(Zenginlerin zekâtı fakirlere kâfi gelmeseydi, Allahü teâlâ fakirlerin rızkını başka yollardan verirdi. Aç kalan fakir varsa zenginlerin zulmü yüzündendir.) (Eli ayağı tutup da çalışabilenlerin zekât istemesi haramdır. İstemediği halde kendisine zekât verilirse, alması günah olmaz. Zekât, nisaba malik olmayıp çalışamayacak kadar hasta, sakat olanlara ve çalışıp da güç geçinenlere verilir. Allahü teâlâ böyle fakirleri milletin içinde kırkta bir oranında yaratmıştır.)

(Zekat vermeyen bir toplum, rahmetten, iyilikten mahrum kalır. Hayvanlar da olmasa, hiç rahmet görmezlerdi.)

(Zekatı verilmeyen mallar, karada, denizde telef olur.)

zekat

(Zekatını veren o malın şerrinden korunmuş olur.)

  Resulullah efendimiz, (Zekâtı verilmeyen mallar, ejderha olup sahibinin boynuna sarılır) buyurup şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:

(Hak teâlânın ihsan ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını zannediyorlar. Hâlbuki kendilerine kötülük etmiş oluyorlar. O mallar Cehennemde azap aleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp baştan ayağa kadar onları sokacaktır.) Al-i İmran 180

  Bu acı azaplardan kurtulmak için, malların zekâtını, tarla mahsullerinin, sebze ve meyvenin uşrunu vermek şarttır. Zekât kırkta bir, uşur onda bir verilir. Kur’an-ı kerimde, (Malı, parayı biriktirip zekâtını vermeyene çok acı azabı müjdele! Zekâtı verilmeyen mal, para, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahibinin alnına, böğrüne, sırtına mühür gibi basılacaktır) buyuruldu. (Tevbe 34, 35)

  Namaz kılmayan, oruç tutmayan bir Müslümanın da zekât vermesi gerekir.

  Zekât vermemek ve borcunu ödememek haramdır. Din kitaplarında, (Haram işleyenin, haram yiyenin duası kabul olmaz) ve (Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz) buyuruluyor. Zekât vermeyen zengin, binlerce fakirin hakkını gasp etmiş olduğu için ve Allahü teâlânın emrini yapmadığı için, bunun bütün hayratı, hasenatı kabul olmuyor. İmkânı varken borcunu ödemeyen de, böyle haklar altında kalmaktadır.


Zekâta Müstahak Olanların Şartları

ZEKÂTIN VERİLECEĞİ YERLER

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)