• Nombre de visites :
  • 4183
  • 11/6/2009
  • Date :

Hz. Ali (a.s.) Açısından Adalet  (1)

hz.ali

"Andolsun, Biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte tabı ve mizanı indirdik. Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Allah, Kendisi"ne ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin (ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allah, büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır." Hadid- 25

"Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz."Nahl- 90

Her iki ayette adalet konusu işlenmiştir. Elbette her bir ayet, diğer ayete ek bir konuyu içermektedir. Birinci ayette semavi dinlerin genel hedefinin adaleti inşa etmekten ibaret olduğu kaydediliyor. İkinci ayette İslam"ın genel ilke ve usulüne uygun olarak adalet, İslam"ın ruhu olarak tanıtılıyor. Adl ve İhsan konusu, özellikle Adl, Kur"an-ı Kerim"de defalarda tekrarlandı gibi, İslam tarihinde ve Müslümanlar arasında büyük tartışmalara yol açıp, ilgi toplamıştır. Adl (Adalet) İslami ilimler tarihinde, İslam"ın siyasi ve içtimai tarihindeki uygulamaları ve icraatı açısından dikkate değer bir şekilde irdelenip, büyük bir önem arz etmiştir.

Adl, İslam"ın omurgasını ve erkanını oluşturan bir ilke olduğu için üzerinde durulması gereken bir meseledir. Özellikle Şiiler açısından Adl, usulü-din"den sayıldığı için bu ilkenin ne olduğu tetkik edilmelidir.

hz.ali

Usul-ü din inancımıza göre, 5 tanedir:

Tevhid; Nübüvvet, Mâad, Adl ve İmamet Şii"yi Caferi açısından Adl ve İmamet usulü dinden sayılıyor. Bazıları bu iki ilkeyi "usul"ü mezhep" olarak tanımlıyorlar. Yani Şii"nin İslam tanımı açısından ve şii alimleri açısından, adalet ve imamet İslam"ın usulünden sayılıyor. Demek ki Şia mezhebi açısından adalet ilkesi büyük önem taşır ve ahlakî değerler ve meselelerden sayılmıyor. Bu nedenle Adalet ilkesi ve tarihçesini irdelemede büyük bir fayda vardır.

İmam Ali -as- adalet ve müsavat (eşitlik), hak ve insaf simgesi, en yüce İnsan sever bir şahsiyet; rahmet, muhabbet ve ihsan abidesiydi. Birçoklarının vurguladıkları gibi, Muttakilerin imamı Ali"nin -as- asıl katili adalet ve eşitliğe olan aşk ve düşkünlüğüydü.

Adaletin Şehidi Ali -as- :

Gerçekten Ali -as- adaletin abidesi, rahmet, muhabbet ve ihsanın özü ve en yüce örneğiydi. Ali adaleti için şehit edildi. İnsan haklarını koruma ve hakla adaleti ihya ve inşa etmedeki uzlaşmaz tutumu onun şehit edilmesine sebep oldu. (İbni Mülcem"in 19 Ramazan sabah namazında indirdiği kılıç darbesiyle) imam Ali"nin -as- hak ve adalet kıyamı darbe aldığı gibi, onun çektiği çileler ve mücahedeler ve zorluklara da son verildi. Bu kılıç darbesi onu görev başındayken kana buladığı gibi onu huzura da kavuşturdu. Fakat İslam dünyası ebediyete kadar, en mükemmel örnek toplum oluşturmaya, parlak İslami camia inşa etmeye çalışan Adil imamdan ve yaptıklarından da mahrum bırakıldı, ve matemlere büründürüldü.

Bu şehadet olayı İmam Ali"yi -as- ilahî huzur ve kurtuluşa erdirdi ve onu rahatlattı. Nitekim İmam Ali de, kafasından aldığı darbeden sonra şöyle buyurdu: (Nehcül-Belaga)

Hangi bir adalet, İmam Ali"nın -as- şahadetine sebep oldu’


İLAHİ ADALET NEDİR?

Adaletin Değeri

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)