• Nombre de visites :
  • 3137
  • 3/4/2008
  • Date :

NEREDEN BAŞLAMALI?

NEREDEN BAŞLAMALI?

Önce Kendimizden Başlayalım

    Başkalarına marufu emrederken kendimiz münker işleyecek olursak sözümüzün hiçbir etkisi olmayacağını ve Kur'ân'ın sert eleştirisine maruz kalacağımızı bilmeliyiz. Kur'ân-ı Kerim, "Ey iman edenler, söylediğiniz şeylere neden kendiniz uymuyorsunuz?" [1] buyurmaktadır.

   Bakara Suresi, 44. ayette de şöyle buyruluyor:

"…Siz, insanlara iyiliği emrederken kendinizi unutuyor musunuz?"

   İlim şehrinin kapısı Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır:

  "Bir işi önce kendim yapmadıkça başkalarını ona davet etmem; yine kendim bir işten uzak durmuyorsam, size o işten uzak durun demem."[2]

   Evet, bir ayna ancak temiz ve parlak olduğu zaman güzellikleri ve çirkinlikleri net olarak gösterebilmektedir.

   Bu arada amelin, başarının sırrı olduğunu ve farzdan kaytarmaya vesile edilemeyeceğini de hemen hatırlatalım. Yani sâlih olmayan biri, başkalarını doğruluğa davetten muaf değildir.

Aile

   Kişinin, toplumdan önce kendisini ve ailesini doğru yola davet etmesi gerekir. Kur'ân-ı Kerim Hz. Resulullah'a (s.a.a), "Önce kendi kızlarına ve eşlerine buyur, daha sonra diğer kadınlara…"[3] demektedir.

   Tahrîm Suresi'nin 6. ayetinde şöyle buyrulmaktadır:

"Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun…"

   Kur'ân'da bir peygamber övülürken şöyle buyrulur: "… O, ailesine ve yakınlarına namaz kılmalarını tavsiye ederdi."[4]

   Cennet gençlerinin efendisi İmam Hüseyin (a.s) Kerbela'da önce kendi oğlu Ali Ekber'i, daha sonra diğer gençleri savaşa göndermiştir. İmam Seccad hazretleri (a.s) Hukuk Risalesi'nde evlâtların özel haklarını beyan etmiştir. Yine, Kur'ân-ı Kerim, ailesine düşkün olanlardan övgüyle söz eder.[5]

   Ancak bu, insanın kendi ailesi düzelmedikçe başkalarını doğru yola çağırmaması gerektiği şeklinde de anlaşılmamalıdır. Nitekim insanın kendi ailesinde hakka eğilim kabiliyeti olmadığı hâlde, başkalarında bu eğilim ve kabiliyet pekala varolabilir. Hz. Nuh'un (a.s) oğluyla Hz. Lut'un (a.s) eşi bunun en bariz örnekleridir.[6]

   Ailenin ıslâhı, toplumun altyapısının ıslâhı demektir; zira toplum ailelerin bir araya gelerek teşkil ettiği bir bütünden ibarettir. Hz. Resulullah da (s.a.a) bi'setinin ilk döneminde önce en yakın akrabalarını İslâm'a davet etmekle vazifelendirilmiştir.[7]

   Büyük insanların başarılarının arkasında eşleriyle evlâtlarının onunla fikir ve inanç birliği gösterip yardımlaşmaları yatmaktadır. Evlâdın yardımcı olması ve onunla gönül birliği etmesi, İslâm'da bir nimet ve saadet sayılır.[8]

  Nesillerin ıslâhının sadece iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmayla mümkün olmayacağını da hemen belirtelim. Bunun için öncelikle eş seçimi, helal rızk ve öğretmen seçimi gibi konuların çok önemli birer altyapı etkenleri oluşturduğu bilinmelidir.

  Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) bir konuşmasında, cemaate şöyle demektedir:

"Çarşı pazarda namahrem erkeklerin, kadınlarınıza omuz vurduğunu duydum… Sizde utanma duygusu yok mudur? Yiğitlik ve namus gayreti göstermeyenlere lânet olsun!"[9]

Yeni Nesil

  Marufu emretme ve münkerden sakındırma konusunda genç neslin muhatap alınması başarı oranını artıracaktır. Bu gerçeği kavramak için tecrübe şart değildir; zira ayetler ve Ehlibeyt İmamları'ndan ulaşan hadis ve rivayetler bunun örnekleriyle doludur. Bunlardan birkaçını aktaralım:

  1- Firavun zamanında sadece gençler Hz. Musa'ya inanmışlardır.[10]

  2- Kâfirlerin Hz. Resulullah'a (s.a.a) kızmalarının bir nedeni de onun, gençleri fevkalade etkilemiş olmasıydı.[11]

  3- Hz. Ali (a.s) şöyle buyurur: "Gençlerin ruhu ekime müsait boş tarla gibidir ve gençleri eğitmek, kayaya işlenen motif gibi kalıcıdır."[12]

  4- Rivayette şöyle geçer: "Gençlere tebliğde bulunup onları doğru yola davet edin; zira gençlerin hayra eğilimleri daha fazladır."[13]

   Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: "Gençler bana uydu, yaşlılar hep karşı çıktılar bana."[14]

NEREDEN BAŞLAMALI?

Komşular

   Bireyin kendisinden, ailesinden ve yakınlarından sonra, komşularıyla ilgilenmesi gerekir. Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmaktadır:

"İnsanlar neden komşularıyla ilgilenip onları eğitmezler? Neden onlara tebliğde bulunmazlar? Neden marufu emredip münkerden sakındırmazlar? Komşular neden bu eğitime yanaşmazlar?"

   Ardından, şöyle buyurdular: "Böylesine ilgisiz ve umursamaz komşulardan hesap soracağım."[15]

Büyük şehirlerin getirdiği felâketlerden biri de hayatın makineleşmesi ve insanların kalabalıklar arasında kaybolmasıdır. Apartman hayatı komşuluk düzenini büsbütün bozmuştur. Oysa komşular el ele verecek olursa birbirlerinin yüzlerce sorununu halledebilirler. Okuma yazma bilmeyenler, komşusundan günde yarım saat ders alsa, okuma yazma seferberliğine ayrılan bütçe konuta kaydırılıp binlerce evsiz insana ev kazandırılabilir!

   Evet dert, üzüntü, sevinç, yolculuk, hastalık vb. anlarda komşular birbirlerinin yanında yer alabilse birçok mesele kolayca hallediliverir. Bir örnekle açıklayalım:

   Bir mahalledeki çocuk sahibi bir hanımı düşünün, hastanede veya okulda çalışan bu bayanın günlük derdi aynıdır:

– Çocuğunu sabahın köründe mahmur haliyle uykudan uyandıracak,

– Yağmur, soğuk demeden, yaz, kış dinlemeden onu anaokuluna götürecek,

– Anaokuluna her yıl çok miktarda para ödeyecek,

– Sık sık işine geç kalacaktır… vs.

   Oysa aynı mahallede yaşlı veya çocuksuz ev kadınları olabilir, annesi de gönül rahatlığıyla işine gidebilir ve meselâ hastasıyla ilgilenebilir veya öğretmense, tedirginlik ve huzursuzluk duymadan gönül rahatlığıyla çocuklara ders verebilir. Diğer mesleklerde de aynı bereket oluşturulabilir. Örneğin bir doktor haftada bir saat mahallenin camiine gidip maddî durumu iyi olmayan hastaları muayene edecek olursa camiinin atmosferine canlılık kazandıracak, böylece hem kendi sosyal moralinin yükselmesine neden olacak, hem yoksulların hayır duasını alacak ve sevilip sayılacaktır. Bu doktorun da bir işi olduğunda bütün mahalleli onun yardımına koşacak, bir yolculuğa çıkmak istese mahalleliler onun evine göz kulak olacaklardır.

  Camiyi eksen alarak, Allah rızası için ve düzenli bir program çerçevesinde yapılacak olan bu küçük hizmet, herkesin memnuniyet duymasını sağlayacaktır.

   Evet, din adamları yardımcı olursa, dinini bilmeyen kimse kalmaz; kitabı olanlar olmayanlara emanet verirlerse kitap okumak isteyenler büyük bir maddî sıkıntıdan kurtulmuş olurlar, büyük ve geniş eve sahip olanların evlerinin kapısını hayırlı işlere açık bırakmaları hâlinde birçokları için salon kiralama, masa sandalye temin etme gibi sıkıntılar ortadan kalkacaktır…

   Bütün bunlara teessüf etmemek mümkün müdür?

   Yüce İslâm dininin bazı hükümlerini günlük hayatımızdan dışlamış olduğumuz için milyarlarca para ve milyonlarca saatlik ömrümüz boşa gitmektedir. Sağlık bakanı bir açıklamasında şöyle diyordu: Anne sütünün önemi ve bebeğin sağlığındaki rolü konusunda yüce İslâm dininin tavsiye ve öğütlerini anlatarak, annelerin bebeklerini kendi sütleriyle beslemelerini sağladık ve neticede hem bebekler sağlıklı büyüdü, hem de biz milyonlarca dolarlık süttozu ithalinden kurtulmuş olduk; bu şekilde sağlanan tasarrufla yoksul bölgelerde hastane yapımlarını hızlandırabildik.

---------------------------------------------------------------

[1]- Saff, 3

[2]- Nehc'ül-Belâğa, 175. hutbe

[3]- Ahzâb, 59

[4]- Meryem, 55

[5]- Tûr, 26

[6]- Hûd, 46

[7]- Şuarâ, 214

[8]- Furu-i Kâfi, c.6, s.2.

[9]- Rivayette "deyyus" tabiri geçer; bk. Bihar'ul-Envar, c.100, s.249

[10]- Yûnus, 83

[11]- Bihar'ul-Envar, c.18, s.182.

[12]- Nehc'ül-Belâğa, 31. hutbe.

[13]- Vesail'uş-Şia, c.11, s.448

[14]- Cevan, c.2, s.248

[15]- Kenz'ül-Ummal, c.3, s.684

 

 

En iyi Ümmetin Belirtisi

İYİLİK VE ÖZVERİYE DAVET

Hakka Giden Yol

Ahlaki Değerler

Cihad-ı Ekber, Nefisle Cihattır

YOKSULLARIN VE YETİMLERİN KORUNMASI

BARIŞ VE GÜVENLİĞİN KAYNAĞI: İSLAM AHLAKI

Rabbimiz Resulünü Bizlere Nasıl Örnek Gösteriyor?

Hz. İbrahim'in Güzel Ahlakı

Allah Kibirlenenleri Sevmez!

Nefis Tezkiyesinin En İyi Yolu

İnsan (Dehr) Sûresi

KUR'AN AHLAKI-ALLAH'TAN KORKMAK

Münkerden Sakındırma

Günah İşleten Etkenler

Alçakgönüllülük

DOĞRULUK

Takva Kıyamet Elbisesidir

Susan Toplum, Ölü Toplumdur

AZGINLIĞIN BAŞI :KİBİR

İNSANLARI GÜZEL DAVRANIŞLARINIZLA DOĞRU YOLA DAVET EDİN

 

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)