• Nombre de visites :
  • 1846
  • 12/11/2007
  • Date :

İslam ve Batı nokta-î nazarında "terör"

?slam ve bat? nazar?nda

                                                                      Muhammed Ammara

  Batının, silahsız masum insanları yıldırmak, onlara istemedikleri bir takım şeyleri kabul ettirmek amacıyla kullanılan gayri meşru şiddet, bilhassa egemen otoritenin vatandaşlarına uyguladığı başka bir ifadeyle yönetilenlerin içine korku salmak amacıyla uygulanan devlet terörü anlamındaki "terör" teriminden anladığıyla bizim Arap dilinde ve Arapça"nın ana kitabı ve İslam Şeriatının divanı olan Kur"an-ı Kerim"de kullanılan anlamından çok uzak.

İslam diğer semavi dinlerin, kendi öğretilerine başka bir ifadeyle dinine davet ederken şiddet, terör, zorlama ve silahsız masum insanları yıldırma yolunu kullanmaktan son derece uzak olduklarına inanıyor.   

 Örneğin Musa (a.s)"ın şeriatı olan Yahudiliğe davet metodu "yumuşak sözdür" şiddet, savaş, birbirini öldürme ve terör değildir: "(40)…Bunun için yıllarca Medyen halkı arasında kaldın. Sonra takdire göre bu makama geldin   Ey Musa (41) seni kendim için (elçi) seçtim (42) sen ve kardeşin birlikte ayetlerimi götürün. Beni anmayı unutmayın (43) Firavuna gidin. Çünkü o iyice azdı. (44) Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt alır veya korkar." (Taha Suresi / 40-44)

   Musa (as) bir devlet başkanı değildi, bir orduyu yönetmedi, bir savaşa ya da muharebeye girmedi. Mısır"da doğdu, büyüdü, peygamber oldu ve burada defnedildi. O yüzden gerçek şeriatı tüm zorlama, şiddet ya da terörizmden uzaktır.

   Aynı şey Meryem oğlu İsa"nın getirdiği Hıristiyanlık için de geçerlidir. Hıristiyanlık barışçıl bir sufi şeriatıdır. Sufi bir barıştır. Dolayısıyla Hıristiyanlığın masum oluşu ve davet metodunun, şiddet, zorlama ve masum insanları yıldırma eylemlerinden tamamen uzak olması fazla söze gerek bırakmayacak kadar açıktır.

  Aynı durum İslam"ın Allah"a davet metodunda da geçerlidir. İmana davette ilahi metod, hikmet, güzel öğüt ve en iyi şekilde mücadele metodunu gütmektedir: Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır. Onlarla en güzel şekilde mücadele et. (Nahl Suresi / 125)

  Çünkü ancak bu metod kalbi ve yakin bir iman ve tasdik sonucu verir. Hâlbuki silahsız masum insanları yıldırma ve onları arzulamadıkları bir takım şeylere zorlama anlamındaki terör ise açık şirkten ve aşikâr küfürden daha kötü olan münafıklığa götürür. Hiç bir şekilde imana götürmez.   

  Bu anlamda tüm semavi dinler terörizmden uzak olduğuna göre öyleyse terörizm batının bir ürünüdür. Dünya"nın terörizmi ilk defa on sekizinci yüzyıl sonlarında Fransız İhtilaliyle birlikte tanıdığını hatta bir dönemin "terörizm dönemi" olarak adlandırıldığını görüyoruz. Batı medeniyeti bu terörü milyonlarca Kızılderili"yi yoketmede kullandı. Dünya savaşlarında uluslararası yasalarca yasaklanan kitle imha silahlarını da kullanarak bu terörü kullandılar.

Amerika"nın 11 Eylül 2001"den sonra terörle mücadele adı altında başlattığı savaş birçok batılı gözlemciye göre "radikal İslam" diye adlandırdıkları İslam"a karşı bir savaştır. Teröre karşı değil. Radikal İslam denen şey de İslam"ın din ve devlet olarak kapsamlı metodundan başka bir şey değildir.

  Bu savaştan amaç İslam"ın gücünü kırarak batı laikliğini kabul ettirmek, bir nevi Sezar"ın hakkını Sezar"a bırakan yalnızca Allah için olanla yetinen bir Hıristiyanlığı kabul ettirmek. Yani cami, tekke ve mihraplarla yetinip gerisini Sezar olan Amerika"ya bırakmak. Bu gerçekle ilgili olarak Fukuyama,"günümüzde bu savaş basit anlamıyla teröre karşı değil aksine batı modernizmi ve laik devlet modeli karşısında duran radikal İslam inancına karşıdır. Amaç batı modernizmini ve batılı laikliği kabul edinceye kadar İslam"la içeride bir savaştır. Hıristiyanlığın prensibi; Sezar"ın hakkını Sezar"a, Allah"ın hakkını Allah"a bırakmak. Eğer durum böyleyse o zaman şunu sormak bizim hakkımız: Gerçek teröristler kim?" diyor.

Kaynak: Cev.Mehmet S. Direk -- Dünya Bülteni


İslam alimlerinden Batıya Çağrı 2

Neden İslami terör?

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)