• Nombre de visites :
  • 4374
  • 24/10/2007
  • Date :

ADL-İ İLÂHÎ

adl-i ilâhî

Eserin Yazarı: Murtaza Mutahhari

Çeviren ve Notlandıran:Prof. Dr. Hüseyin HATEMî

Eserin Orijinal Adı:Adl-i İlâhî

İndeks:Musa Güneş

Yayınevi:Kevser

   Murtaza Mutahharî (1921-1979): Bir din bilgininin oğlu olan Murtaza Mutahharî, İran-Horasan"da Feriman kasabasında doğdu. On yedi yaşına kadar Meşhed şehrinde medrese tahsili gördükten sonra 1938"de Kum"a giderek tahsilini yüksek öğrenim düzeyinde sürdürdü. Dönemin tanınmış bilginlerinin ve bu arada on iki yıl İmam Humeynî"nin derslerine devam etti. İslâm öğretisini bir bütün olarak görüyor, bu bütünün güzelliğini ve parçaların birbiriyle tutarlığını gözden kaçırmamak için, sadece fıkıh kurallarını değil, irfan ve felsefe konularını da temelden kavramak istiyordu. O, fıkıh ve fıkıh usulü dalında Ayetullah Uzma Burûcerdî"nin; irfan, ahlâk ve Aşkın Hikmet (Sadru"l-Müteellihin"in felsefesi) dalında İmam Humeynî"nin ve Tefsir"ul-Mizan"ın müellifi ve felsefe/hikmet alanında önde gelen bilgin ve düşünürlerden olan Allâme Tabatabaî"nin derslerine katıldı. "Nehcü"l-Belâğa" adı verilen; Hz. Ali"nin mektup ve sözlerinin derlemesinden ibaret olan eseri; Adl-i İlâhî  adlı ve çevirisi elinizde bulunan eserde bizzat anlattığı gibi, Mirza Ali Ağa Şirazî"den okudu ve bu üstaddan da gerek ilim, gerek insanlık örneği olarak çok yararlandı. Mutahharî"nin üstatları arasında Merhum Ayetullah Seyit Muhammed Hüccet ve Ayetullah Seyit Muhammed Muhakkık Dâmâd gibi büyük şahsiyetler de sıralanabilir.

  1953"de içtihat icazeti aldı. Kendisi İslâm"daki bütün güzelliğin, mükemmel uyumun ve olgunluğun bilincine ve zevkine varmıştı. Oysa bu yılların İran"ında geleneksel din bilginlerinin medrese çevresi ile, Batı örneğine göre ve çeşitli karşıt akımların etkisinde kalmış "aydınlar" arasında iletişim tamamen kopuktu. Halk çoğunluğu ise her iki alanda da yeterli bir öğrenimden yoksundu. Mutahharî, yalnızca gerçek İslâm"ın bilgi ve bilincine ulaşmak için değil, aynı zamanda İslâm"ı halka ve gençliğe tebliğ etmek, ulaştırabilmek için ömrü boyunca uğraştı. Yalnızca medrese öğrencilerinin değil, herkesin anlayabileceği bir dil kullanabilmek için de ayriyeten çaba gösterdi. İran üniversitelerinde konuşmalar yaptı. Kısa sayılabilecek ömrünü sürekli olarak öğrenmeye ve öğretmeye adayan Mutahharî, İslâm Devrimi"nden önce "İslâm Fedaileri Grubu"yla irtibat hâlindeydi. İmam, Paris"te ikamet ettiği dönemde Devrim Konseyi"ni kurmakla görevlendirildi. Devrim"e karşı olan gizli güçlerce, esasen İslâm yönündeki hizmetleri izlenen ve varlığı tehlikeli görülen Mutahharî, Devrim"den kısa bir süre sonra, 2 Mayıs 1979"da bir suikast sonucunda şehitlik mertebesine erişti. İmam Humeynî, "Çok değerli bir evlâdımı kaybettim… O, ömrümün semeresi sayılırdı." diyerek bu şehadet dolayısı ile İslâm Ümmeti"ni tebrik etti. Kutsal Kum şehrinde medfundur. Ellinin üzerinde olan eserleri, her öğrenim seviyesindeki Müslümanlar arasında etki ve önemini hâlen sürdürmektedir.

  Adl-i İlâhî, yalnızca İslâm Âlemi"nde değil hemen her din çevresinde yüzyıllar boyunca insanların zihnini meşgul etmiş ilâhiyat sorunlarını anlaşılır bir dil ile ve aklın ve gönlün yatışacağı bir tarzda, İslâm"ın çözümüne ulaştırmaktadır. Çağımızın büyük iddialarla çeşitli din çevrelerinde ortaya atılan ve tartışılan "şer" açıklamaları ile karşılaştırılırsa, İslâm"ın bu sorunlara getirdiği çözümün eşsizliği de ortaya çıkacaktır.

  Müellifin kullandığı anlaşılır dil, güçlü çevirmen Prof. Dr. Hüseyin Hatemi"nin kalemiyle de aynen çevriye yansıdı. Ayrıca, okurlara kolaylık sağlama amacıyla kitaba Hatemi hoca tarafından değerli notlar eklendi. Çevirmen tarafından eklenen bu notların geneline kitabın son bölümünde yer verildi.

  Bu basımda kitabın gözden geçirilmiş son baskısı esas alındı ve yayınevimiz tarafından üzerinde titiz bir çalışma yapıldı. Önceki basımlarda olmayan bölümler bizzat Hatemi hoca tarafından çevrisi yapılarak kitaba eklendi. Konusunda eşsiz olan bu eserin karanlık dünyamıza ışık tutması ve Mutahharî"nin mutahhar ruhuna yüce Allah"tan rahmet dileklerimizle…


İslâm Fıkhı’nda Adl

Adl ve Hikmet

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)