• Nombre de visites :
  • 2058
  • 18/12/2013
  • Date :

İmam Hüseyin’e (a.s) Yas Tutmanın Tarihçesi -1

imam hüseyin’e (a.s) yas tutmanın tarihçesi

Resul-i Ekrem'in (s.a.a) Ehlibeyti'nin mazlumluğunu yâd edip yas tutmanın uzunca bir geçmişi vardır. Melekler, Kerrubîler (mukarreb, Allah'a en yakın melekler), ins ü cin Ehl-i Beyt'in (a.s) mazlumluğuna ağlamış, yas tutup ağıtlar yakmışlardır.

Üstelik geçmiş peygamberler (a.s) de Masumiyet Hanedanı ve şehadet abideleri için yaslı gönülle gözyaşı dökmüş ve onlara tevessül etmişlerdir.1

Şiî ve Sünnî tarih kaynaklarının açıkça bildirdiğine göre İslam tarihinde Hz. Hüseyin (a.s) için ilk defa Hz. Peygamber gözyaşı dökmüştür. Nitekim şöyle buyurur:

“Hüseyin'in katli müminlerin kalbinde asla sönmeyecek bir ateş yakmıştır.”‌2

Âşûrâ hadisesini işleyen ilk kaynaklarda Sünnîlerin ve Şiîlerin hadiseden sonra birlikte ve eşzamanlı olarak yas tuttukları geçmektedir. Taberî, İmam Hüseyin'in ailesinin Yezid askerlerince olay mahallinden geçirilişini ve kız kardeşi Hz. Zeyneb'in (s.a) ağabeyinin kana bulanmış, başsız bedenini gördüğünde diline cari olan ağıtını nakletmiştir.

Şehidlerin Efendisi İmam Hüseyin'in ve Kerbela hadisesinin diğer kurbanlarının matemi, sağ kalanların Şam'a götürülmesiyle birlikte oraya intikal etmiş ve Yezid'in kutlama törenini yas törenine dönüştürmüştür. Halk, bu mazlumluk karşısında duygu seline kapılmış ve bu yoğun duygu seli iki şekilde; Hz. Hüseyin'in ailesine muhabbet, düşmanlarına ve Emevî hükümetine nefret şeklinde taşmıştır.

Fakat Hz. Peygamber'in evladını kaybetmenin, Âşûrâ faciasının yasını tutanlar yalnızca Iraklılar ve Şamlılar değildi; Emevîlerin kültürel ve siyasal faaliyetlerine, sonrasında Abbasîlerin korkunç sindirme politikasına ve askerî baskılarına rağmen doğuda, Horasan'da halk bu büyük faciayı unutmadı. Onlar, Âşûrâ ile başlayıp Zeyd b. Ali b. Hüseyin'in 122, Yahya b. Zeyd'in 126 yılında Horasan'da şehid edilişiyle devam eden Peygamber Ailesi'nin yaşadığı acıyı ve mazlumluğu bütün benlikleriyle idrak ettiler.

Horasanlıların kalplerini fetheden Zeyd b. Ali ve oğlu Yahya, İmam Hüseyin'in intikamını almak ve onun kızıl yolunu devam ettirmek için kıyam ettiler. Bu bağlamda, Mazlum İmam'ın şehadetinin ve Emevîlerin Âşûrâ gününde işledikleri cinayetlerin gündeme taşınması halkın uyanmasını, bilinçlenmesini sağlayan başlıca etkenlerdi. Bu yüzden halk, İmam Hüseyin'in şehadetini saygıyla anıyor, Âşûrâ gününde yaşananları hatırladıkça gözyaşlarına hâkim olamıyordu. Bu duygularla Emevîlere karşı büyük ve kanlı bir devrime hazırdılar ve neticede 132 yılında Emevî iktidarını temelden söküp atmayı başardılar; lakin bütün bunlar Ehlibeyt'in (a.s) haklarının edasıyla sonuçlanmadı.

Horasanlılar karşılarına çıkan sayılı fırsatı değerlendiriyor, Peygamber Ailesi için yas tutuyorlardı. Ancak sekizinci imam, İmam Ali b. Musa Rıza'nın (a.s) Horasan'a gelmesiyle halkın duyguları kontrol altına alındı ve matem meclisleri dinî ilkeler esasınca sahih İslamî hedeflerle bağdaştırıldı. İmam Rıza yas tutanlara bizzat rehberlik etti; muharremin ilk on gününde ve yıl boyunca tertiplenen matem meclislerine düzenli olarak katılıyordu.

Meşhur Şiî şair Dabel Huzaî şöyle der: “Efendim İmam Rıza'nın huzuruna vardım. İmam, ashabıyla birlikte oturmuş yas tutuyordu. Beni görünce, ‘Ey Dabel! Bir şiir okumanı istiyorum. Çünkü bu günler biz Ehlibeytin hüzün ve keder günleri; düşmanların, bilhassa Emevîlerin saadet günleridir. Ey Dabel Bizim musibetimize ağlayanın veya ağlatanın ecri Allah'a aittir. Ey Dabel! Bizim musibetimizden dolayı kimin gözünden yaş dökülür, ağlarsa bizimle birlikte, bizim zümremizle birlikte haşrolur. Ey Dabel! Kim ceddim Hüseyin'in musibeti için ağlarsa Allah onun günahlarını bağışlar.' Sonra bizimle harem ehli/kadınlar arasına bir perde çekildi ve İmam onlara ‘Oturun ve ceddiniz için ağlayın!' dedi. Bu sırada bana, ‘Ey Dabel! İmam Hüseyin için mersiye oku! Sen yaşadıkça bizim dostumuz ve meddahımız olacaksın. O halde elinden geldiğince bize yardım etmeye çalış!' dedi.”‌3


1.Tarihçe-i Ezadarî-i Hüseynî kitabına bakınız.

2. Camiu ehadisi'ş-Şia, c. 12, s. 556.

3. el-Egani, c. 20, s. 148.

Tarihin Başlangıcı: Muharrem-1

Aşuranın En Güzel Cilvesi-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)