• Nombre de visites :
  • 2139
  • 29/7/2013
  • Date :

Hz. Ali’nin (as) Son Günleri -3

hz. ali’nin (as) son günleri

Evet, gecenin zifiri karanlığında, çölün ortasında çadır kurup konaklayabileceği bir kuyu başı arayan kimse gibidir tıpkı… Böyle birisi aradığı su kuyusunu bulunca nasıl sevinirse Rabbine kavuşmak da onu öylece sevindirmektedir işte. Hafız’ın dediği gibi:

“Dün gece seher vaktine doğru dertten kederden kurtardılar beni.

Gecenin o zifiri karanlığında ab-ı hayat verdiler bana

Gece ne kadar da kutlu, seher ne kadar da mübarek ve sevindiriciydi.

O kadir gecesinde ben berat aldım işte.”‌

Evet… “Kendim giderim…”‌ dedi, başkasını istemedi yanında; yalnız tek başına gitmek istedi…

Sevinçli, heyecanlıydı…

Büyük bir hadisenin vuku bulacağını biliyordu, daha önceden kimi alametlerden söz edilmişti kendisine, nitekim Nehc-ül Belağa’da: “Bu işin batınından haberdar olabilmek, meselenin künhüne varabilmek için çok uğraştım, ama Allah Teala gizli kalmasını istedi.”‌ der.

Evet, sonunda camiye varır, minareye çıkıp ezanı bizzat okur, “Allah-u Ekber!”‌ feryadı yükselir minareden. Ezan okuduktan sonra tanyeriyle vedalaşır, “Ey seher”‌ der, “Ey tanyeri! Ali dünyaya geldiğinden bu yana bir gün olsun ondan önce uyandın mı sen? Bir kez olsun Ali uykudayken tanyeri ağarmış şafak onu uykuda yakalayabilmiş midir? “Evet ey şafak, Ali’nin gözleri hep kapanacak, ebedi bir uykuya dalacaktır artık…”‌

Minareden inerken şöyle der:

“Kitaplar, ayetler sahibi Allah yolunda cihad eden mü’mine yol açı.,

Allah’tan başkasına kulluk etmeyen ve camilerde insanları uyandıran mücahidin yolunu.”‌[10]

Evet… Son ana kadar kendisini “Mücahit bir mü’min”‌ olarak tanımakta ve tanıtmaktadır.

Öte yandan onu seven herkes derin bir kaygı ve endişe içerisindedir; Ali (a.s), bu bağrışmalardan sonra ağlama sesleri duyacaklarını söylemiştir onlara. O gece kimsenin gözüne uyku girmemişti, herkes müteessir, herkes tedirgindir “Bu gece ne olacak, ne gibi bir hadise vuku bulacak?”‌ kaygısı hakimdir; evlatları “Babamızın başına bir şey mi gelecek yoksa?!”‌ endişesi içinde kıvranmaktadırlar. Ve namaz vakti… Sabah namazının kılındığı bir sırada bütün şehir bir feryatla çalkalanır:

“Andolsun Allah’a, hidayet rükünleri sarsıldı;

takva sancakları düştü;

ürvet-ül vüska (sağlam ip) koptu;

Mustafa’nın amcası oğlu öldürüldü;

seçilmiş vasiy öldürüldü;

Aliyyi murtaza öldürüldü;

kötülerin en kötüsü öldürdü onu.”‌

Vela havle vela kuvvete illa billah’il aliyyil azîm.

(Yüce ve ulu Allah’a dayanmayan hiç bir güç ve kuvvet yoktur.)


[10]- Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.3, s.310

Hz. Ali’nin (as) Son Günleri -1

Hz. Ali’nin (as) Son Günleri -2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)