• Nombre de visites :
  • 4125
  • 13/4/2013
  • Date :

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(7.Bölüm)

velayet-i fakih şehid mutahhari’nin bakış açısından

Şehid Mutahhari hakimiyet hakkının Allah’a yakınlık, adalet ve bilim sahibi olanlar için ilâhi olduğu konusu hakkında şöyle yazmıştır:

Kesinlikle hükümetin doğası toplum tarafından temsilcilik ve vekalet değil topluma Velayetten ibarettir. Fıkıhda da bu konu hâkimin Velayeti diye ortaya komuştur; o zaman, ölçü halkın seçimi değil ilâhi kriterlere uymaktır ve bu uygunlukla kendi kendine hâkim olur. Bir anda onlarca şer’i hâkim yada şer’i veliyyin mevcut olmasının da bir engeli yoktur. (1)

Bellidir ki, Şehid Mutahhari’nin halkın karışması ve seçimini reddetmesi ve bir anda şer’i hâkimlerin çok olmasını teyit edişi onun başka sözleri ve fıkhî-siyasal düşüncelerine göre genel tayin merhalesi ile ilgilidir. Ancak şer’i hâkimin pratikte işe başlaması ve etkinliği aşamasında halkın seçimi Şehid Mutahhari’nin kabul ettiği yöntemlerden ve pratik liderin birliği ise fıkıhda belli bir kural ve onun da teyit ettiği bir konudur. Şehid Mutahhari fakihin toplumun siyasal liderlik ve önderliğine genel tayinini aynen fakihin fetva ve yargılama için genel tayini gibi saymaktadır. Bu söz şu demektir ki, din koşulları karşılayan fakihi fetva makamına tayin etmiştir ancak onun dışarıda uygulanması ve gerçekleşmesi için halkın onu kabul edip etmediğini incelemeliyiz nitekim yargılama konusunda da konu aynıdır.

Bu yüzden, hükümet makamı ve toplumun siyasal yöneticiliği konusunda da din fakihi genel olarak tayin etmiştir ancak fakihin hükümetinin etkinliği, gerçekleşmesi ve dışarıda uygulanmasının gerekçesi genel olarak kabul görüp halk tarafından seçilmesidir.

Olgunluk ve Gerçekleşme Aşamaları:

Genel tayin ve halkın seçimi ile bu ikisnin birleşme konusunda şöyle söyleyebiliriz: Velayet-i Fakih olgunluk bakımından Peygamber (s.a.a.) ve masum İmam (a.s.)’ın genel tayini ile kendiliğinde ve konunun temeli olarak ilâhi bir haktır ancak halkın seçimi ve kabullenmesi dışarıda ve pratikte gerçekleşme aşaması olarak tanınmaktadır. Buna göre, Velayet-i fakih ilâhi olgunluğa ve halk tarafından gerçekleşmeye ihtiyacı vardır. Halk kendi kabullenme ve seçimi ile fakihin şer’i Velayetini gerçekleştirip dışarıda etkin yaparlar ancak bu seçim Velayet-i fakihin varlığını ve hak olduğunu ispat etmez.

Şehid Mutahhari imamet ve liderliğin Velayetini tanımlama hakkında şöyle yazmıştır:

Böyle bir Velayeti İmama atfedersek dîni liderlik ve mercilik anlamına gelir ve ümmetin bireylerine atfedersek bu hakkı kabul etme anlamına gelecektir. (2)

Bilgin hoca Hz. Ayetullah Cevadi-yi Amuli de fakihin halk tarafından vekaleti ve temsilciliği olması teorisini reddedip genel tayin teorisini açıklarken şöyle diyor:

Çeviri:Ürün Özedönüş


1-         İslam Cumhuriyeti hakkında/ s.153

2-         Vilalar ve Velayetler/ s.50

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(6.Bölüm)

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(5.Bölüm)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)