• Nombre de visites :
  • 2030
  • 10/4/2013
  • Date :

Velayet-i Fakih(8.Bölüm)

velayet-i fakih

Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından

Şehid Mutahhari din ile siyasetin ayrılığı düşüncesinin telâfi edilemeyen zararlarına değinip onun etkileyiş zeminlerini açıkladıktan sonra onun karşısında durabilme yöntemi İslam’ın hükümet ve siyaset hakkında bakış açılarını açıklamakta görüp şöyle tekit ediyor:

İlahi konuların toplumsal ve siyasal konularla sık ilişkisi açıklanmalıdır. İlahi inanç sisteminin siyasal ve toplumsal hukuk çerçevesinin destekleyicisi olduğu belirlenmelidir. İslami aydın alimlerin görevi İslam hukuk sistemini siyasal ve özellikle iktisadi yönden tanıttırmaktır (1).

Ve sonunda Şehid Mutahhari dini siyasetten ayırma sömürgeci düşüncesinin İslama vurduğu zararlar ve hasarlara işaret edip İslam taraftarlarını onun karşısında durmaya davet ediyor:

İslama vurulan en büyük darbe siyasetin dinden ayrıldığı günden beri oldu ... ve İslamın gelişimi dileyen her kesin arzusu din ile siyasetin birlikte olması olmalıdır (2).

Başka bir yerde ise din alimlerinin siyasetten ayrılmasını özün kabuktan ayrılmasına benzetiyor (3).

Şehid Mutahhari İslami kuralların kapsayıcılık ve her yönlülüğüne işaret ederek İslam açısından hükümetin oluşmasını bir kaçınılmaz gereklilik gibi görüyor:

İslam saptırılmış Hristiyanlığa karşın insan yaşamının bütün boyutlarına teveccüh ediyor. Toplumsal kanunu vardır. İktisadi kanunu vardır. Siyasal kanunu vardır. İslam devlet ve hükümet kurmak için gelmiştir. Böyle bir durumda nasıl hükümeti olmaya bilir? (4)

Şehid Mutahhari iki büyük üstadı rahmetli Hz. Ayetullah Burucerdi ve İmam Humeyni gibi İslamı bir siyasal ve toplumsal din olarak algılamakta ve toplumsal işleri idare etmek anlamına gelen siyaset ve hükümeti İslamın hükümlerinin uygulanmasını ve müslümanların onurunu garanti edebilen İslamın en önemli emirlerinden saymaktadır.

Şehid Mutahhari İslami kuralların bireysel ve manevi konularla sınırlandırılmasını yanlış ve İslam karşıtı olan bir düşünce sayıp İslami kuralların toplumsal ve siyasal içerikli olduklarına inanıyor. Ona göre bireysel ve ibadetle ilgili kuralların toplumsal ve siyasal hükümlere oranı bire yüz gibidir. Şehid Mutahharinin İslamda hükümet ve İmam Mehdi’nin (a.f.) kayıp devranında Velayet-i Fakih hakkında siyasal ve fıkhî düşüncelerini bilmek isteyenler bu büyük Üstadın İslam hakkında kelamî düşünceleri ile tanışmalıdırlar.

Şehid Mutahhari böyle bir inanç ve bakışla hükümetin gerekliliğini ve onun varlığına inanmayı bir belli konu olarak algılayıp bu konu hakkında her türlü kuşku ve şüphenin kaynağını bilgisizlik yada İslam düşmanlarının aldanışına kapılmada görüyor.

Şehid Mutahhariye göre hükümet dini öğretilerin en başta gelenidir:

Nehcül Belağa’da çok söylenen konulardan biri hükümet ve adalet ile ilgili olan konulardır. Nehcül Belağa’yı bir kere okuyan herkes görebilir ki:

Çeviri:Ürün Özedönüş


1-         Maddeciliğe yönelişin nedenleri/256 (hatırlatmalıyız ki, bu konunun yazılma tarihinde dünya iktisadi konuları, Batının kapitalism sistemi ve Doğunun da sosyalism sistemleri çok gündemdeymiş. Ona göre günümüzde özellikle siyasal, hukukî ve uluslararası boyutları gözönünde bulundurmalıyız)

2-         İmamet veliderlik/31,32

3-         Önceki/23

4-         Cihad/18

Velayet-i Fakih(7.Bölüm)

Velayet-i Fakih(6.Bölüm)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)