• Nombre de visites :
  • 615
  • 22/10/2012
  • Date :

PEŞAVER GECELERİ:İslam Her Çeşit Irkçılığı Ortadan Kaldırdı

peşaver geceleri:islam her çeşit irkçılığı ortadan kaldırdı

İKİNCİ OTURUM

İlk önce buyurduğunuz sözün cevabını vereyim sonra asıl konuya geçelim. “Siz Hicazi, Mekki ve Medeni olduğunuz halde niçin İranlıları savunuyorsunuz?”‌ diye buyurduğunuz söze gelince; şu açıktır ki Mekki, Medeni ve Muhammedi olmak iftiharımdır; fakat cehalet ve akılsızlıktan kaynaklanan ırkçılık taassubu kesinlikle bende yoktur. Çünkü yüce ceddim Hatem’ul- Enbiya (s.a.a) her milletin kavmiyet ve vatan sevgisini göz önünde bulundurmasına rağmen, “Vatan sevgisi imandandır.”‌ cümlesini buyurmakla her kavim ve millete vatan sevgisini emretmiştir.

Resulullah (s.a.a)’in, insanların birliği ve onlardan her çeşit anlamsız düşünceleri gidermek yolunda attığı en büyük adımlardan biri de; ırkçılık ve cahilane taassupları tamamiyle ortadan kaldırmasıydı. Yüksek bir sesle bütün insanların dikkatini buyurduğu şu söze celbetti:

Arab’ın Aceme, Acemin Arab’a, beyazın zenciye, zencinin de beyaza ilim ve takvadan başka hiçbir üstünlüğü yoktur.”‌

Yine Resulullah (s.a.a), alim ve takvalı kimselerin meseleyi yanlış anlayıp buyruğundan senet ittihaz etmemeleri, tevazu ve alçak gönüllülükten uzaklaşıp başkalarına karşı kibir ve bencillik göstermemeleri için şöyle buyurdu:

“Arap’tan olmam iftihar değildir; Adem evlatlarının seyyidi (efendisi) olmam da iftihar değildir.”‌

Mezkur cümlenin özet olarak manası şudur ki Arap ve Adem evlatlarının efendisi olmama rağmen bu makam ve soyla başkalarına karşı övünmüyorum. Peygamber (s.a.a)’in iftiharı sadece Allah’ın itaatkar kulu olmasıdır. Allah’a yalvarıp yakardığında şöyle arz ediyordu:

“Allah’ım! Sana kul olmam bana iftihar olarak yeter.”‌

Allah-u Teâla Hucurat Süresi 13. ayette şöyle buyurmuştur:

“ Ey insanlar! Gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler halinde kıldık. Hiç şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız takvaca en ileride olanınızdır.”‌

Görüldüğü gibi Allah-u Teâla fazilet üstünlük ve yüceliği takvada kılmıştır. Yine Hucurat Suresinin 10. ayetinde şöyle buyurmuştur:

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin.”‌

Beyaz, siyah, sarı ve kızıl derili soyundan olan köylü, şehirli, Afrikalı, Asyalı, Avrupalı ve Amerikalı olan bütün insanlar, İslam sancağı ve “La ilahe illallah Muhammed Resulullah”‌ kelimesi altında birbiriyle kardeştirler ve hiç birisinin başka birisinden (takva hariç) üstünlüğü yoktur.

İslam’ın yüce önderi Hatem’ul- Enbiya (s.a.a) de Acemden olan Selman-i Farisî’yi, Rum’dan olan Sühayb-i Rumi’yi ve Habeşe’den olan zenci Bilal’ı muhabbet ve sevgiyle kabul etmeyi amelen açıkça göstermiştir.

Ama Arapların en iyi ırkından ve şerif soydan olan amcası Ebu Leheb’i kendisinden uzaklaştırdı ve onun hakkında bir süre bile nazil oldu ve açıkça şöyle buyurdu:

“Ebu Leheb’in iki eli kurusun ve kurudu da...”‌

Bütün Bozgunculuk ve Savaşlar Irkçılık Nedeniyledir

Bütün fitne, fesat, savaş ve çekişmeler, ırk ile övünmelerden ve cahilane taassuplardan dolayıdır. Almanlar diyorlar ki; Ari’n ve Cirmin ırkı bütün ırklardan üstündür. Japonlar diyorlar ki; efendilik hakkı sarı derili olan ırkındır. Avrupalılar da diyorlar ki; beyaz derili olanlar herkesten büyük ve üstündürler. Uygar Amerika’da zenciler toplumsal haklardan mahrumdurlar; hatta beyazların, kahve, sinema ve misafirhanelerine girmeye hakları yoktur. Bir Hıristiyan zencinin beyazlıların kilisesine girmeye hakkı yoktur.

Şaşırılacak şey şu ki, mabette de bir seviyede oturmaya hakları yoktur. Zencilerin bilgin ve alimleri beyaz derili bilginlerin toplantılarına katılmış olurlarsa, meclisin arka kısmında oturmaları gerekir. Beyaz derililerin karşısında ilimlerini izhar etmemelidirler. Zenci ihtiyar bir bilgin, beyaz derili gencin karşısında saygı gösterip teslim olmalıdır. Beyaz derili öğrenciler, zencileri okullarına bırakmıyorlar; hatta tirenin vagonlarının arasında zenci birisi kalmış da olsa onun, beyaz derililerin boş olan vagonlarına geçme hakkı yoktur.

Velhasıl Amerika’daki zenciler (onların özgürlüğü için onca yapılan çabaya rağmen hayvanların sırasında sayılıyorlar; beyaz derililer gibi gelişen araçlardan yararlanmaya hakları yoktur.[15]

Ama mukaddes İslam dini saçma ve hurafe bütün akideleri, bin dört yüz yıl önce ortadan kaldırmıştır ve bütün Müslümanlar, hangi ırk ve kabilden olursa olsunlar eşittirler buyurmuştur.

Avrupalı, Asyalı, Afrikalı Müslümanlar birbirlerine karşı muhabbetli olup adaletli davranmalıdırlar; dünyanın neresinde olursa olsunlar, daima birbirlerine yardımcı ve dert ortağı olmalıdırlar. İslam Mekkeli, Medineli ve Hicazlı Müslümanlar ile diğer memleketlerin Müslümanları arasında hiçbir fark koymamıştır.

Binaenaleyh soyum Hicazi, Kureyşi, Haşimi ve Muhammedi olduğundan dolayı hakkı gizlemem ve boş hayaller üzere onu çiğnemem doğru değildir. Kesinlikle sahte Hicazi’leri merdut sayıyor ve İranlı Müslümanları ise seviyorum.

Biz içe ve duruma bakıyoruz;

Dışa ve söze değil.


Üstelik siz İranlı gulatları hiçbir deliliniz olmaksınız tertemiz, muvahhid ve halis şialarla karıştırdınız.

[15] - İtalya’nın diktatör önderi Mussalini (Benito), kendi temsilcisinin uluslar arası toplantıdan çıkmasını emretti. Çünkü Habeşi zencilerinin katıldığı bir toplantıya onun temsilcisinin katılması onun için bir utanç vesilesi idi. Ama İslam Peygamber’i on dört asır önce Habeşeli zenci olan Bilal’ı bağrına basıp ona; “Ya Bilal! Bize Kur’ân oku, bizi mesrur et.”‌ buyuruyordu. Şimdi aziz okurlar, yolun nereden nereye farklı olduğuna bir baksınlar.

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)