• Nombre de visites :
  • 1209
  • 30/6/2012
  • Date :

İmam Zeynelabidin'in (a.s) hayatına kısa bir bakış -2

imam zeynelabidinin (a.s) hayatına kısa bir bakış

İlâhî takdir, İmam Zeynelabidin'in (a.s), babasının (a.s) şehit edilmesinden sonra liderlik ve manevî önderlik sorumluluğunu üstlenmesini öngörmüştü. İmam bu misyonunu, Hicret'in birinci yüz yılın ikinci yarısı boyunca sürdürdü. Ümmetin geçtiği en hassas süreçlerden biriydi bu dönem.

 İlk fetih dalgasının gerçekleşmesini takip eden bir dönemdi. Manevî gücüyle, askerî coşkusuyla ve akidevî dinamizmiyle doludizgin süren bir süreçti bu. Şahların ve Sezarların tahtları yıkılmış, değişik halklar ve geniş ülkeler yeni dinin çağrısına uymuştu. Yarım yüz yıl gibi kısa bir süre içinde Müslümanlar, mamur dünyanın büyük bir kısmının önderi hâline gelmişlerdi.

? Bu İmam'ın (a.s) yaşadığı dönemde Müslümanların önünde iki büyük tehlike belirmişti:

Birinci Tehlike: Değişik kültürlerle karşı karşıya kalma tehlikesi.

Bu, ümmeti, yozlaşmaya, asimile olmaya ve orijinalliğini yitirmeye doğru götürüyordu. Bunun için Müslümanların düşünsel orijinalliklerini, Kitap ve Sünnet'ten kaynaklanan ayırıcı şer'î kimliklerini pekiştirecek ilmî bir çalışma kaçınılmazdı. Daha da önemlisi, İslâmî kişiliği sağlamlaştırmak, bir zorunluluk hâline gelmişti. Bunun yolu da içtihat kurumunun temellerini atmaktı.

İmam Ali b. Hüseyin'in (a.s) yaptığı tam da buydu. Resulullah'ın (s.a.a) mescidinde bir araştırma ve ders halkası oluşturdu. İnsanlara İslâmî bilginin değişik kısımlarını anlattı. Tefsir, hadis, fıkıh, eğitim ve irfana dair prensipleri açıkladı. Böylece ders halkasına katılanlara tertemiz ecdadının maneviyatını akıtıyordu.

Bu eğitim halkasından, önemli sayıda Müslüman fakih mezun oldu. Bu mübarek halka, sonraki İslâmî fıkıh ekolleri için bir start noktası işlevini görmüştü; yaşayan fıkıh hareke-tinin esasını oluşturmuştu.

İkinci tehlike, refah dalgasından kaynaklanıyordu. İnsanlar, dünya hayatının zevklerine dalmış, bu sınırlı hayatın süslerine aşırı derecede bağlanmışlardı.

Buna bağlı olarak ahlâkî değerler çürüyor, yozlaşma baş gösteriyordu.

İmam Zeynelabidin (a.s), bu büyük tehlikeye karşı, dua temeline dayalı bir mücadele başlattı. İslâmî kişiliği yozlaştıran, onu derinden sarsan, Müslümanı misyonunu yerine getirmekten alıkoyan bu tehlikeye karşı dua silahını kuşanmıştı. Bu bakımdan "Sahife-i Seccadiye", büyük sosyal bir hareketin en somut ifadesidir.

Kuşkusuz bu, aynı zamanda eşsiz bir rabbanî mirastır da. Üzerinden onca zaman geçmesine rağmen, ilâhî bağışın bir kaynağı, hidayet meşalesi, ahlâk ve arınma mektebi işlevini görmektedir.

İnsanlık hâlâ bu, Muhammedî-Alevî mirasa muhtaçtır. Şeytan insanı azdırdıkça ve dünya onu aldattıkça, bu ihtiyacı gittikçe artmaktadır.


İmam Zeynelabidinin (a.s) hayatına kısa bir bakış -1

İmam Seccadın (a.s) Yezid İle Münazarası-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)