Globalizm ve İmam Zaman'ın (a.s.) zuhuru -1

Dünyanın geleceği hakkında çeşitli görüşler mevcuttur. Bazıları şer ve mutsuzluğu beşer hayatının kaçınılmaz gerçeği kabul ediyorlar. Başka bir grup da insanın geleceğini parlak görüyor.

Hazret Mehdinin (a.f) dünya hükümetinin temel özelliği - onun adalet temelinde yönetimidir. Yeryüzünde adaleti ikame etmeyeceği yer kalmayacaktır. Çeşitli hadislerde;  Yeryüzü adaletle dolacaktır ve bu, Yeryüzü zulümle dolduktan sonra gerçekleşecek, diye buyrulmaktadır. Yeryüzünde bozgunculuğun, adaletsizlikten doğan ekonomik, sosyal, maddi-manevi krizlerin her yeri doldurmaya başladığı anda Hazret Mehdi (a.f) zuhur edecektir inşallah.

Hadisten anlaşılan mana ahir-zamanda Hazret Mehdinin (a.f) gelişi ile her alanda önemli gelişmeler olacak. Bilim görülmemiş derecede gelişecek, Bütün doğal servetlerde, nimetlerde bereket gözlenecektir. Buna benzer başka bir hadis-i şerifte, ahir-zamanda yer hazinelerini ortaya çıkaracak, diye buyrulmaktadır.

Hadislerde Hazret Mehdinin (a.f) zamanında bilimsel gelişmelerin en yüksek basamağına ulaşacağı söylenmektedir. İmam Sadık'tan (a.s) rivayet edilen bir hadiste imam şöyle buyurmaktadır: "İlahi peygamberlerin (a.s.) halka getirdikleri iki harften fazla değildi. İnsanlar şimdiye kadar o iki harften fazla bir şey bilmiyorlar. Ama bizim KAİM'İMİZ ayaklanınca geri kalan 25 harf ortaya çıkacaktır. Hazret (a.f) o iki harfi de 25 harfe ekleyip, halk arasında yayacaktır."

Hazreti Ali'nin (a.s.) kelamından da ahir-zamanda her şeyin ekseninin Kur'an olacağı görünmektedir. Oysa, Globalizm adıyla ileri sürülen dünya hükümetinde Kuran'ın aslen yeri yoktur. Onun ancak bazı ahlaki meselelerine dikkat çekilmektedir.

Ali (a.s.) şöyle buyuruyor:

Mehdinin (a.f) dünya hükümetinde tüm yasalarının merkezi Kuran’dır

İslam'da ileri sürülen tek dünya hükümeti fikri bu ideanın icrasına kefildir. Onun icrasını emin ellere teslim eder. Şöyle ki, İslam'ın öngördüğü hükümet iyi ve nefsine galip insanların yönetimi altında olacaktır. Topluma İlahi kanunlar hakim olur. Aslında kanunlar her ne kadar doğru olsa bile, onun icracıları, üst düzey yöneticileri nefsi ıslah edilmemiş insanlar olsa, sonunda bu sistemde adaletsizlik ortaya çıkacaktır. Globalizm denilen dünya hükümeti nefsi isteklerine hizmet eden güçlerin eliyle kuruluyor. Belki de bu hüküm onların BM'de kendilerine çıkardıkları bu "veto hakkı» dır. Nitekim Globalizm BM’nin kurulmasını zorunlu kılıyordu. Çeşitli menfaatlerin çatışması bu dünyada BM kendi niyetini gerçekleştirmek için belli bir esasnameye muhtaç kıldı ve bunu "Milletlerin beyannamesi" adıyla gerçekleştirdi. Birkaç süper güç oturup tüm dünya için uluslararası kanunlar yazdılar. Bu kanunlar daha çok kendi çıkarlarına hizmet eden kanunlardı. Bu kanunları kendi menfaatleri ile çatışması ihtimali karşısında da kendileri için veto hakkı adlı ayrıcalık belirlediler. Böylece istedikleri zaman, kendi çıkarları ile çelişen bu kanunların karşısında rahat hareket etme imkanına sahip oldular. Veto hakkı tüm insanlığı kendi hizmetlerinde görmek isteyen güçlerin diktatörlük ilkeleridir. Eğer bugün biz farklı milletlere karşı BM’in farklı tavırlar sergilediğini görüyorsak bundan ötürü şaşırmamalıyız. Her şeye rağmen bugün aslında orman kanunları hüküm sürmektedir. Kim güçlüyse sağ kalıyor, zayıf mahvoluyor. Kanunlar güçlüler için vardır. Son sözü milletler değil, veto sahipleri söylemektedir.

Mehdevi ideal toplumda iktisadi kalkınma ve adalet -6

Allahın yeryüzünü asla hüccetsiz birakmayacağına dâir rivayeler -2

Artık Gelsene

Gel Kurtar İnsanlığı İnsanlığın Zulmetinden

Zuhuru Beklemek -2