• Nombre de visites :
  • 1281
  • 24/2/2010
  • Date :

HUMUS 1

humus

  Humus konusu da şia ve Ehl-i sünnet'in ihtilaf ettikleri konulardan birisidir. Leh ve aleyhlerinde herhangi bir hüküm vermeden önce konu hakkında kısa bir açıklamada bulunmamız gerekir.

    Kur'an-ı Kerim'le başlayalım; Allah-u Teala Kur'an-ı Kerim'in Enfal suresinin 41 ayetinde şöyle buyuruyor.

 

 "Biliniz ki, kazandığınız her şeyin beşte biri Allah'ın, Resulünün, Peygamber'in yakınlarının, yetimlerin, fakirlerin ve yolda kalanlarındır"

Hz. Resulullah (s.a.a) da şöyle buyurmuştur.

  "Ben sizi dört şeye emrediyorum: Allah'a iman etmeyi, namaz kılmayı, zekat vermeyi Ramazan ayında oruç tutmayı ve kazandığınızın humsunu (beşte birini) Allah'a vermeyi."(1)

  Buna göre Şia Hz. Resuıuılah (s.a.a)ın emrine uyarak her yıl, yıl boyunca kazandıkları şeyin humsunu veriyorlar. Çünkü ayet ve hadiste geçen "ganimet" kelimesinin Arapça'da mutlak kazanç anlamında olduğuna inanıyorlar. Ama Ehl-i sünnet, ayette geçen "ganimet" kelimesinin savaş esnasında elde edilen ganimet mallar manasına olduğunu söyleyerek humsun yalnızca savaş ganimetierine mahsus olduğu hususunda ittifaka varmışlardır.

  Hums konusunda, Şia ve Ehl-i sünnet fırkalarının görüşleri özet olarak bundan ibarettir. Bu konuda her iki fırkanın alimleri tarafından bir çok risaleler yazılmıştır. Allah'ın hükümlerini uygulamayan Ehl-i Beyt'e düşman olan ve müslümanların mallarını heva ve hevesleri uğrunda harcayan Beni Ümeyye hakimleri ile onlara itimat eden alimlerin görüşlerine nasıl güvenebiliriz?

humus

  Hums ile ilgili ayeti harpten elde edilen ganimetiere yorumlamalarında şaşılacak bir şey yoktur. Zira ayet harp ayetlerinin arasında yer almıştır. Çoklan bir ayeti açıklamada önceki veya sonraki ayetlerin siyakıyla onu te'vil edip acıklamaya kalkışıyorlar. Yine "Tathir ayeti" nin de peygamberin hanımlarına mahsus olduğunu söylüyorlar. Zira o ayetten önce ve sonraki ayetler Peygamber'in hanımları hakkındadır. Veya:

 "Onlar ki altını ve gümüşü hazine edip toplarlar ve onu Allah yolunda harcamazlar, onları acı verici bir azapla müjdele." ( Tevbe / 34) ayetinin Ehl-i Kitab'a mahsus olduğunu söylüyorlar.

  Ebuzer, Muaviye ve Osman'la bu ayet hususunda yaptığı tartışmalar yüzünden Rabeze çölüne sürgün edilmiştir. Ebuzer onların altın ve gümüş hazine etmelerini mezkur ayete istinaden kınamıştı. Osman ise kendine bir dayanak bulmak için bu konuyu Ka'b'ul Ahbar'dan sormuş. Ka'b ise bu ayetin Ehl-i Kitab'a mahsus olduğunu söylemiştir. Ebuzer Ka'b'a sinirlenerek "Annen senin yasına otursun ey yahudi çocuğu, dinimizi bize sen mi öğretiyorsun?" diye itirazda bulunmuştur. Bunun üzerine, Osman Ebuzer'i yeryüzünde en kötü saydığı Rabeze çölüne sürgün etmiştir. Ebuzer o çölde yalnız başına vefat etmiş ve yanında bulunan kızı tarafından guslettirilmiştir.

ı - Sahih-i Buhari. c.4. 9.44.


Humus Ayeti

HUMUSLA İLGİLİ MUHTELİF KONULAR

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)