• Nombre de visites :
  • 2045
  • 29/12/2009
  • Date :

Gençlerin Dünyaya Bakışı

genç

  Kendinizi evinizdeki delikanlının yerine koyup onun gözüyle olaylara bakmadıkça onunla iletişim kuramazsınız.

Gençleri anlamanın en iyi yolu belki de gençlik yıllarına geri dönüp o dönemde yaşadığımız duyguları ve düşünceleri hatırlamaktır.

  Ama maalesef birçok kişi gençliğinde yaşadığı duyguları hatırlamıyor ve bu yüzden genç evlatlarıyla iletişim kuramıyor.

  Birazdan vereceğimiz örnek size abartılı gelebilir ama bir gencin gözüyle olaylara bakmanızı çok kolaylaştıracağından eminim.

  Dünyadaki en zeki, seçkin kişilerden birisi olduğunuzu düşünün, bir profesör, dahi veya büyük bir mucit olduğunuzu düşünün. Anştayn kadar zekisiniz ve zekanızın yanı sıra birçok konuda dünyanın en bilgili kişisisiniz.

Şimdi, sizden daha yaşlı ama sizden çok daha az zeka ve bilgiye sahip, iki kişi için çalıştığınızı düşünün. Neyin doğru olup neyin yanlış olduğunu sürekli size hatırlatan bu iki kişi sürekli size ne yapmanız gerektiğini ve ne yapmamanız gerektiğini söylüyorlar. Size kesinlikle mantıklı bulmadığınız birçok iş yaptırdıklarını düşünün. Yaptığınız işle hiçbir alakası olmayan konular hakkında sizinle tartışıyor, kendi sanılarınca doğru yolu size öğretmeğe çalışıyorlar. Siz onlara düşüncelerinin yanlış olduğunu söyleseniz de onlar asla sizi dinlemiyor ve yine aynen isteklerini size diretiyorlar. Sizi asla anlamıyorlar ve dahası sizin yanlış düşündüğünüzü söylüyorlar.

  Böyle bir durumda olsaydınız hangi duyguları yaşardınız? Kesinlikle çok sinirlenirdiniz ve belki de ne pahasına olursa olsun bu işe son verirdiniz.

genç

  Sizi anlayan ve söylediklerinize değer veren bir patron bulmaya çalışırdınız veya kendi işinizi kurardınız. Belki de kendiniz gibi birkaç arkadaşla birleşip ortak bir iş yapardınız.

  Sizi anlamayan ve sürekli isteklerini size direten bu kişilerden kaçıp sizi anlayan insanların yanında olmak isterdiniz.

  Muhtemelen gençlik yıllarınızda bu duyguları siz de yaşadınız ama bir gençle nasıl iletişim kurulması gerektiğini bilmediğiniz için, siz de anne-babanızın size geçmişte uyguladıkları bu yanlış yöntemi şimdi kendi çocuğunuza uyguluyorsunuz.

Gençliğe ilk adımlarını atan çocuğunuzla arkadaş olmak yerine ona bir patron gibi davranırsanız o da kendisini daha iyi anladıklarına inandığı arkadaşlarına dertlerini, duygularını ve düşüncelerini anlatır, doğruları ve yanlışları onlardan öğrenir ve onların gittiği yöne doğru gider.

  Gerçekten çocuğunuzun geleceğini düşünüyorsanız ve gerçekten onun ileride mutlu bir hayata sahip olmasını istiyorsanız duygularınıza hakim olmalı ve ona bir arkadaşı gibi yaklaşmalısınız.

  Çocuğunuz sizin de, onu, diğer yaşıt arkadaşları gibi anladığınızı ve duygularına aşina olduğunuzu hissetmelidir.

Yaşlı, huysuz, dediğim dedik bir patronunuz olsaydı ve ona katlanmak zorunda olsaydınız neler hissederdiniz. Çocuğunuza bu duyguyu yaşatmayın, onu kendi ellerinizle arkadaşlık ortamının olası tehlikelerine teslim etmeyin ve onunla arkadaş olmaya çalışın.

  Çocuğunuzun patronu olmayın, onun arkadaşı olun.

Zehranet.


Gençlere Tavsiyeler (6)

Gençlikten istifade edin (4)

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)