• Nombre de visites :
  • 2592
  • 22/1/2011
  • Date :

Güzel Komşuluk-1

güzel komşuluk

Acaba şimdiye kadar komşuların elinden rahatsız olacak bir duruma gelmiş misiniz?

Ya da tersine, komşuların sizden rahatsız olup küstükleri olmuş mu?

Sebep nedir? Ve… Bu durumlar nasıl önlenebilir?  birlikte yaşama ve komşularla iyi  ilişkiler nedir?

Bu mesele, bazen komşu haklarını tanımaya bağlıdır. Bazen de bunun kökü bu haklara riayet etmemeye dayanır. İslam mektebinin pratik ilkelerinde ne gibi nükteler mevcuttur?

Komşunun Gölgesi

Acaba iki komşu, sadece gölgede mi ortak ve birbirlerine yakındırlar? Yoksa kimi hak, hukuk, sınır ve ölçüler de mi var?

Bazıları derler:

“Dört duvarlık, ihtiyarlık (serbestlik).” Ama bu söz, mantıklı, meşru ve örfe uygun bir söz olmadığı gibi  şeriat ve akılla da uyuşmamaktadır.

Gerçi insanları, evlerin duvarları birbirinden ayırır ve herkes sınırları belirlenmiş bir eve girerek yaşamını sürdürür. Ancak sosyal hayat, toplumun fertlerini; irtibatlarda, gidiş-gelişlerde, karşılaşmalarda ve muamelede daima birbirlerine karşılıklı olarak muh­taç olan bir ailenin azaları şeklinde ele alır.

Bu yüzden komşulardan herhangi birinin gölgesi, diğerine sükunet bahşetmeli ve herkes komşusunun gölgesi altında emniyet, rahatlık ve güven hissetmelidir. Bu mesele, muaşeret ilkeleri ve islamî ahlâkın önemle üzerinde durdukları bir meseledir.

Dinî metinlerde, “Hüsn’ül-Civar” (Güzel Komşuluk), “Teahhüd’ül-Ciyran” (Kom­şunun Sorumluluğu) vb. adında kimi konular göze çarpmaktadır. Yani, komşulara uğrayarak durumlarını sorma, onlarla güzel geçinme, onlara eziyet etmeme, onların tarafından gelebilecek her türlü kötü davranışlara karşı sabırlı ve tahammüllü olmak.

Nasıl ki siz, komşularınızdan olgun ve anlayışlı olmalarını, ufak bir meseleden dolayı öfkelenip bozulmamalarını bekliyorsanız, aynı şekilde komşularınız da sizin böyle olmanızı beklemekteler.

Dini ruhiye ve islami kardeşlik, toplum bireylerinin arasında ne kadar çok yerleşirse, o oranda irtibatlar daha yakın, ilişkiler daha samimi, mesafeler daha az  olur ve iki komşu birbirlerinin pazusu olurlar; gam ve sevinçte, rahatlık ve sıkıntıda birbirleriyle ortak olurlar. Bunun tam tersi Batılı, Avrupalı ve garbzede toplumlarda mevcuttur. Dinî alakalar ne kadar soluk ve zayıf olurlarsa, yaşam da o oranda soğuk ve  bıkıcı olur. Yaşam; iki komşu ve mahalle arasında, bir tek duvar değil, birçok duvarların bulunduğu veya aynı cadde ve sitede ikamet etmelerine rağmen komşunun, alt, üst, yan ve karşı komşusunun durum ve yaşantısından habersiz olduğu Batı toplumlarının yaşayışına benzeyecektir. 

Bu şekilde yaşamak, gerçekten insanî ve islamî midir? O zaman toplumsal muhabbet ve sıcak alakaların yeri nerede?

Komşu kimdir? Bizim ona karşı vazifemiz nedir? Komşuluğun sınır ve haddi nereye kadardır?...


  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)